Taş ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler

TAŞ harfleri ile başlayan 7 harfli 17 kelime bulunuyor. Başında TAŞ olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "taş ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Taş olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TAŞIYIŞ17, TAŞITÇI15, TAŞINIŞ15, TAŞIMSI14, TAŞITMA12, TAŞIRMA12, TAŞINTI12, TAŞINMA12, TAŞINIR12, TAŞIMAK12, TAŞILLI12, TAŞERON11, TAŞEMEN11, TAŞAKLI11, TAŞRALI11, TAŞLAMA11, TAŞKENT10

TAŞKENT

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

TAŞERON (Kelime Kökeni: Fransızca tâcheron)

[isim]

  • Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten alarak kendisi üstlenen diğer yüklenici

    Sağdan soldan rica etmişler, taşeronlar aramışlardı boşuna. - Ayşe Kulin

TAŞEMEN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon)

TAŞAKLI

[sıfat]

  • Taşağı olan

[mecaz]

  • Sözünü geçirir, tuttuğunu koparır, yiğit

TAŞRALI

[sıfat]

  • Taşra halkından olan (kimse), dışarlıklı

    Sonra o taşralı müteahhidin ona talip olmasıyla... - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taşralı kalmak

TAŞLAMA

[isim]

  • Taşlamak işi
  • Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama

[edebiyat]

  • Alaylı halk şiiri
  • Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, tariz

    Siyasal taşlama zaman zaman orta oyununun da bir özelliği olmuştur. - Metin And

[mecaz]

  • Hakaret

    Paris'teki kahvelerden birine gidecek olan bir Türk orada alaylı taşlamalar, kaba davranışlarla karşılanır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: şeytan taşlama

TAŞITMA

[isim]

  • Taşıtmak işi

TAŞIRMA

[isim]

  • Taşırmak işi

TAŞINTI

[isim]

[coğrafya]

  • Sel ile taşınmış taş, toprak

TAŞINMA

[isim]

  • Taşınmak işi

TAŞINIR

[sıfat]

  • Taşınabilen (eşya)

[isim]

[hukuk]

  • Para, çek, senet, tahvil vb. değerli kâğıt, taşınabilir, menkul

Birleşik Kelimeler: taşınır bellek, taşınır değer, taşınır ev

TAŞIMAK

[-i]

  • Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek

    Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Üstünde bulundurmak

    Boynundan asılmış gümüş bir köstek taşırdı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek

    Değirmenin üstünde ise değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak bulunur. - Salâh Birsel

  • Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak

[nesnesiz]

  • Giymek

    Devlet üniforması taşıyordu. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak

    İnsanlar müşterek tecrübeleri taşıdıkları için birbirlerinin ne dediklerini anlayabilirler. - İsmet Özel

[mecaz]

  • Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Duymak, hissetmek

    İçlerinde her şeye karşılık bir suçluluk duygusu taşırlar. - Tarık Dursun K.

TAŞILLI

[sıfat]

  • İçinde taşıl bulunan, fosilli

TAŞIMSI

[sıfat]

  • Taşsı

TAŞITÇI

[isim]

  • Taşıt kullanan kimse, sürücü
  • Taşıt yapan, satan veya onaran kimse