TAVŞANBIYIĞI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TAVŞANBIYIĞI harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli TAVŞANBIYIĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YIĞIŞ19,
TABAN
- Ayağın alt yüzü, aya
- Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı
- Ayakkabının alt bölümü
- Kaide
- Bir şeyin en alt bölümü
- Değerlendirmede en alt derece
-
Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle
Partinin tabanının istekleri doğrultusunda...
- Temel
- Bir ırmağın en derin olan orta yeri
- Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
-
Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide
Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı.
- Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
- Tarlanın düz ve verimli kesimi
- Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir
Ata Sözleri ve Deyimler
- tabana kuvvet
- tabana kuvvet kaçmak
- taban çıkmak (veya girmek veya koymak)
- tabanları kaldırmak
- tabanları patlamak
- tabanları yağlamak
- taban tabana zıt (olmak)
- taban tepmek (veya patlatmak)
- taban yapmak
Birleşik Kelimeler: taban basma, taban düzeyi, taban fiyatı, taban halısı, taban lağımı, tabanvay, tabanı yarık, baştaban, daltaban, düztaban, karataban, ad tabanı, ayak tabanı, devetabanı, fiil tabanı, isim tabanı, veri tabanı
- Huy bakımından
- Yaradılıştan
BÂTIN (Kelime Kökeni: Arapça bāṭin)
- İç
- Gizli, görünmeyen
- Karın
-
Kuşak
O, dördüncü batından dedesi oluyor.
TAYIN (Kelime Kökeni: Arapça taʿyīn)
-
Asker azığı
Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener
- Asker ekmeği
-
Savaş veya seferberlik dönemlerinde vatandaşlara karneyle dağıtılan ekmek
Çok defa kahvaltı tayınım olan bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peynirini bile tıkınmaya imkân bulamıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: tayın bedeli, asker tayını
YANIT
-
Cevap
Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı. - Nezihe Araz
- Canlı organizmaların tedavi veya diğer nedenlerle maruz kaldığı maddelere, durumlara karşı gösterdiği tepkime, reaksiyon
Ata Sözleri ve Deyimler
- yanıt vermek
Birleşik Kelimeler: yanıt hakkı
BAYAN
-
Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü
Bayan İnci.
-
Kadın
Bir bayan geldi.
-
Eş, karı
Süleyman Bolluk da bayanın sımsıkı koluna girmişti. - Halide Edip Adıvar
-
Kadınlara bir seslenme sözü
Bayan! Kimi aradınız?
Birleşik Kelimeler: başbayan
BAYAT
-
Taze olmayan
Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor. - Halide Edip Adıvar
-
Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş
Bayat haber. Bayat espri.
- Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri
- Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri
- Çorum iline bağlı ilçelerden biri
TANIŞ
-
Tanıdık (kimse veya yer)
Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- tanış çıkmak
TABYA (Kelime Kökeni: Arapça taʿbiye)
- Bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen yapı
Birleşik Kelimeler: yıldız tabya
YABAN (Kelime Kökeni: Farsça yābān)
- İnsan yaşamayan ıssız yer
-
Vahşi olan, evcil olmayan canlı
Yaban keçisi. Yaban kedisi.
-
Kendi kendine yetişen bitki
Yaban sarımsağı.
-
Aile ocağından uzak olan yer
Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Issız
Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - Falih Rıfkı Atay
-
Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse
Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- yabana atmak
- yabana gitmek
- yabana söylemek
Birleşik Kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban
BAŞTA
-
İlk olarak
Arabacı mola verdiği zaman başta o büyük kızla büyük oğlan olmak üzere çocuklar aşağı atladı. - Osman Cemal Kaygılı
- Özellikle
Ata Sözleri ve Deyimler
- başta gelmek
- başta gitmek
BAŞAT
- Baskın
Birleşik Kelimeler: başat karakter
ŞABAN (Kelime Kökeni: Arapça şaʿbān)
- Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi
ŞAYAN (Kelime Kökeni: Farsça şāyān)
- Uygun, yaraşır, değer, layık
BATIŞ
-
Batma işi
Gün batışını gördün ya, öyleyse doğuşu da seyret. - Ahmet Kabaklı
TAVAN
-
Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı
Bir aralık başımı yukarı kaldırdım ve tavandan sarkan bezgin ışığa baktım. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Bir şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat
Yükseköğrenim görmüş bir devlet memurunun tavanı birinci derecenin dördüncü basamağıdır.
- Çatı kiremidi
Ata Sözleri ve Deyimler
- tavana vurmak
- tavan başına çökmek (veya yıkılmak)
- tavan yapmak
Birleşik Kelimeler: tavan aralığı, tavan arası, tavan fiyatı, tavan penceresi, tavan süpürgesi, asma tavan