TASFİYEHANE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

TASFİYEHANE harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli TASFİYEHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAFİYE18, SİFTAH17, SAFİHA17, SAHİFE17, FATİHA16, HANEFİ16, FAYANS15, AFİYET14, ENFİYE14, EFSANE13, FİSTAN13, NASFET13, SEYHAN13, SEFİNE13, TASNİF13, HAYATİ12, NAHİYE12, AHESTE11, TESHİN11, İHANET10, SANİYE9, SANAYİ9, İNAYET8

İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)

[isim]

[eskimiş]

  • İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

    Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inayet etmek (veya eylemek)
  • inayet ola
  • inayette bulunmak

SANİYE (Kelime Kökeni: Arapça s̱āniye)

[isim]

  • Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi

    Bir iki saniye tereddütle gözlerinin içine baktım, dudaklarımı büktüm. - Etem İzzet Benice

  • Bir derecenin üç bin altı yüzde biri
  • Fizik ve mekanikte zaman birimi

Birleşik Kelimeler: saniyesi saniyesine

SANAYİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣanāyiʿ)

  • Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, uran, endüstri

Birleşik Kelimeler: sanayi bölgesi, sanayiinefise, sanayi kuruluşu, sanayi odası, sanayi sitesi, sanayi ülkesi, sanayi yatırımı, ağır sanayi, hafif sanayi, organize sanayi, yan sanayi, sinema sanayisi

İHANET (Kelime Kökeni: Arapça ihānet)

[isim]

  • Hıyanet, hainlik

    İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı. - Tarık Buğra

  • Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik
  • Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihanet etmek
  • ihanete uğramak

AHESTE (Kelime Kökeni: Farsça āheste)

[sıfat]

  • Yavaş, ağır

[zarf]

  • Yavaş, ağır bir biçimde

    Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: aheste aheste, aheste beste

TESHİN (Kelime Kökeni: Arapça tesḫīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Isıtma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teshin etmek

HAYATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥayātī)

[sıfat]

  • Hayatla ilgili

[mecaz]

  • Büyük önem taşıyan, önemli

    Bu kitapta toplanan yazıların bir kısmı bizim için hayati bir mesele olan demokrasi ile ilgilidir. - Mehmet Kaplan

NAHİYE (Kelime Kökeni: Arapça nāḥiye)

[isim]

  • Bucak

    Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bölge

Birleşik Kelimeler: nahiye müdürü

EFSANE (Kelime Kökeni: Farsça efsāne)

[isim]

[edebiyat]

  • Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence

[mecaz]

  • Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb

    Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Olağanüstü bir başarı elde etmiş kimse, kurum vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • efsane olmak

Birleşik Kelimeler: kent efsanesi, şehir efsanesi

FİSTAN (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Tek parça kadın giysisi

    Büyük balerinler gibi tülden, kısa bir fistanı var. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • İskoç, Arnavut ve Yunan erkeklerinin giydikleri kısa, pilili eteklik

NASFET (Kelime Kökeni: Arapça naṣfet)

[isim]

[eskimiş]

  • Hakkaniyet

    Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. - Atatürk

SEYHAN

[isim]

  • Adana iline bağlı ilçelerden biri

SEFİNE (Kelime Kökeni: Arapça sefīne)

[isim]

[eskimiş]

[denizcilik]

  • Gemi

    Kaptan Abdullah Bey yirmi beş sene harp sefinelerinde süvarilik yapmıştı. - Peyami Safa

TASNİF (Kelime Kökeni: Arapça taṣnīf)

[isim]

  • Bölümleme

    Köylü temsilleri muhtelif bakımlardan tasnife tabi tutulabilir. - Ahmet Kutsi Tecer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tasnif etmek

Birleşik Kelimeler: tipolojik tasnif

AFİYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāfiyet)

[isim]

  • Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik

    Allah daha ziyade afiyet versin. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • afiyet (veya afiyet şeker) olsun
  • afiyet bulmak
  • afiyet üzere olmak

Birleşik Kelimeler: kemaliafiyet