TASFİYEHANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TASFİYEHANE harflerini içeren 5 harfli 79 kelime bulunuyor. 5 harfli TASFİYEHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HAYFA17,
AT
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
- Astatin elementinin simgesi
İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)
- Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
- Karacılık, iftira
Ata Sözleri ve Deyimler
- isnat etmek
Birleşik Kelimeler: isnat grubu
SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)
-
Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra
-
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu. - Asaf Halet Çelebi
-
Bir şey yapmada gösterilen ustalık
Konuşma sanatı.
-
Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü
Askerlik sanatı.
- Zanaat
Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları
SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)
- Atlas (I)
-
Parlak, pamuklu kumaş
Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin
- Bu kumaştan yapılmış
SENİT
- Hamur tahtası
SENET (Kelime Kökeni: Arapça sened)
- Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
- Dayanılan veya dayanılacak olan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- senet vermek
Birleşik Kelimeler: senet sepet, açık senet, emre muharrer senet, hakani senet, mali senet, hatır senedi, hisse senedi, kambiyo senedi, kefalet senedi, ortaklık senedi, pay senedi, teminat senedi, vakıf senedi
TASNİ (Kelime Kökeni: Arapça taṣnīʿ)
- Yapma, suni
- Düzme, uydurma, yakıştırma
- Yapıntı
TENİS (Kelime Kökeni: Fransızca tennis)
-
Ağla ortasından ikiye bölünen bir alanda tek veya çift oyuncuların raketle karşılıklı vurdukları, çeldikleri topu, belli kurallara göre, karşılanamayacak biçimde birbirlerinin alanına düşürerek sayı kazanmaları esasına dayanan oyun, alan topu
Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: tenis kortu, tenis sahası, ayak tenisi, futbol tenisi, masa tenisi
ENAYİ
-
Fazla bön, avanak, et kafalı, budala
İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği
NİYET (Kelime Kökeni: Arapça niyyet)
-
Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat
Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit
- Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası
- Namaz kılmaya, oruç tutmaya ve abdest almaya karar verip başlama
Ata Sözleri ve Deyimler
- niyet çekmek
- niyet etmek
- niyet tutmak
Birleşik Kelimeler: art niyet, hüsnüniyet, iyi niyet
TENYA (Kelime Kökeni: Fransızca ténia)
- Şerit
Birleşik Kelimeler: sığır tenyası
TAYİN (Kelime Kökeni: Arapça taʿyīn)
-
Ne olduğunu anlama, gösterme, belirtme, kararlaştırma
Yola devam edilmesini tayin için sordu. - Refik Halit Karay
-
Atama
İstanbul'a tayinimi yaptırdım, hiç mi hiç karışmadılar. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- tayin etmek
- tayini çıkmak
Birleşik Kelimeler: açıktan tayin
İSYAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣyān)
-
Başkaldırı
Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik. - Atatürk
Ata Sözleri ve Deyimler
- isyan bayrağı (veya bayrağını) açmak (veya çekmek)
- isyan etmek
- isyanları oynamak
NEYSE
- `Önemi yok, olan oldu` anlamında kullanılan bir söz
- `Çok şükür, bereket versin` anlamında kullanılan bir söz
-
`Konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise` anlamında kullanılan bir söz
Neyse, sofraya davet olunduk. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- neyse ki
- neyse ne
SEYİT (Kelime Kökeni: Arapça seyyid)
- Bir topluluğun ileri gelen kişisi
- Hz. Muhammed'in soyundan olan kimse