TASARRUFÇULUK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
TASARRUFÇULUK harflerini içeren 6 harfli 29 kelime bulunuyor. 6 harfli TASARRUFÇULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FARSÇA16,
KARTAL
-
Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)
Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı
- İstanbul iline bağlı ilçelerden biri
KASTAR
- Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
TASLAK
-
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma
Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay
- Eskiz
- Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse
Birleşik Kelimeler: kabataslak
AKARSU
- Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su
- Tek sıra elmastan gerdanlık
Ata Sözleri ve Deyimler
- akarsu çukurunu kendi kazır
- akarsu gibi
- akarsu pislik tutmaz
- akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Birleşik Kelimeler: akarsu santrali
KUTSAL
- Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
-
Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut
Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım. - Halide Edip Adıvar
-
Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen
Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur. - Necati Cumalı
- Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan
Birleşik Kelimeler: dış kutsal
KURTLU
-
İçinde kurt bulunan, kurtlanmış
Bunlar düşmüş, buruşmuş, iyi değil, kurtludurlar. - Sait Faik Abasıyanık
- Yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan (kimse)
KARASU
- Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren, körlüğe sebep olabilen bir göz hastalığı, glokom
- Sakarya iline bağlı ilçelerden biri
ÇALKAR
- Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
ÇATLAK
-
Çatlamış olan
Çatlak bardak.
-
Deli
Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat
-
Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık
Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz
-
Ara, aralık
İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı
-
Değişimin başlangıcı
Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu
-
Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz
Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra
- Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür
Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı
KUTULU
- Kutusu olan
Birleşik Kelimeler: kutulu telefon
KURULU
-
Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş
Herkes kendini damlara, kurulu cibinliklerin içine atardı. - Burhan Günel
Birleşik Kelimeler: kurulu düzen
KARTÇA
- Gençliği azalmış, yaşı geçkince
- Tazeliği azalmış (meyve, sebze)
RUSLUK
- Rus olma durumu
UTKULU
- Muzaffer
USTURA (Kelime Kökeni: Farsça usturre)
-
Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü
Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ustura tutunmak
- usturayı kayışa çekmek
Birleşik Kelimeler: ustura taşı