TARTAKLANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

TARTAKLANMAK harflerini içeren 8 harfli 31 kelime bulunuyor. 8 harfli TARTAKLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARKALAMA9, ARALATMA9, ARALANMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, ARLANMAK9, ANLATMAK9, ATLATMAK9, ATLANMAK9, AKTARTMA9, AKTARMAK9, AKMANTAR9, AKLANMAK9, KANTARMA9, KANATMAK9, KANLAMAK9, KARALAMA9, KAKALAMA9, KALAMATA9, KARLAMAK9, KARLANMA9, KARTALMA9, KATLAMAK9, KATLANMA9, KATLATMA9, TANLAMAK9, TARANMAK9, TARATMAK9, TATLANMA9, KATARAKT8, TARLATAN8

KATARAKT (Kelime Kökeni: Fransızca cataracte)

[isim]

[tıp]

  • Göz merceğinin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu

TARLATAN (Kelime Kökeni: Fransızca tarlatane)

[isim]

  • Kabarık görüntü vermek için değişik malzemelerle yapılan bir tür iç giysisi

ARKALAMA

[isim]

  • Arkalamak işi, müzaheret

ARALATMA

[isim]

  • Aralatmak işi

ARALANMA

[isim]

  • Aralanmak işi

ARALAMAK

[-i]

  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

  • Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek

    Şu sandalyeleri biraz aralayınız.

[halk ağzında]

  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA

[isim]

  • Araklamak işi, çalma, aşırma

ARLANMAK

[nesnesiz]

  • Utanmak

    Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun? - Haldun Taner

ANLATMAK

[-e]

[-i]

  • Bilgi vermek, izah etmek

    Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa

  • Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak

[nesnesiz]

  • Nakletmek

    Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlata anlata bitirememek

ATLATMAK

[-i]

  • Atlama işini yaptırmak
  • Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak

[mecaz]

  • Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak

    Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Görüşmek, konuşmaktan kaçmak

[mecaz]

  • Savsaklamak

[mecaz]

  • Aldatmak

    Onları da ara sıra atlatanlar bulunur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

ATLANMAK

[nesnesiz]

  • Ata binmek

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

  • At edinmek

[nesnesiz]

  • Atlama işi yapılmak

    Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.

AKTARTMA

[isim]

  • Aktartmak işi

AKTARMAK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek

[-i]

  • Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
  • Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
  • Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek
  • İletmek, bildirmek

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

  • Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
  • Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak

[-i]

  • Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak

[-i]

[edebiyat]

  • Alıntılamak

    Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel

[edebiyat]

  • Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak

[edebiyat]

  • Tür değişikliği yapmak

    Romanı dizi filme aktarmak.

[bilişim]

  • Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak

[teknik]

  • Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek

AKMANTAR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak