TARİFESİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

TARİFESİZ harflerini içeren 5 harfli 46 kelime bulunuyor. 5 harfli TARİFESİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EFRİZ14, FİREZ14, İZAFE14, İZAFİ14, İFRAZ14, ZİFİR14, ZARİF14, ZAFER14, ZEFİR14, FRİSA12, FASET12, FASİT12, FESAT12, İSRAF12, İSTİF12, İFSAT12, RESİF12, SAFİR12, SAFER12, SEFİR12, ARİFE11, ETRAF11, EFRAT11, FİTRE11, İFRAT11, İFRİT11, İFTAR11, RAFİT11, TARİF11, TERFİ11, ERSİZ9, ETSİZ9, AZERİ8, TİRİZ8, TARİZ8, TERZİ8, ZİRAİ8, İSTER6, SİİRT6, SETİR6, SATİR6, TİRSİ6, TESRİ6, TESİR6, TERAS6, İRİTE5

İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)

[isim]

  • `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz

İSTER

[isim]

  • Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum

[bağlaç]

  • Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz

    İster gitsin ister kalsın.

Birleşik Kelimeler: ister istemez

SİİRT

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Siirt battaniyesi

SETİR (Kelime Kökeni: Arapça setr)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyi örtme, gizleme

Birleşik Kelimeler: setretmek, setriavret

SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)

[isim]

[edebiyat]

  • Yergi

TİRSİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Hamsigillerden, yumurtalarını tatlı sulara bırakan bir tür balık (Alosa alosa)

TESRİ (Kelime Kökeni: Arapça tesrīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Çabuklaştırma, hızlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tesri etmek

TESİR (Kelime Kökeni: Arapça teʾs̱īr)

[isim]

  • Etki

    Bazılarının da kanaati şudur ki iyi ahlakta çalışmanın rolü ve tesiri vardır. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tesir bırakmak
  • tesir etmek
  • tesirini göstermek

Birleşik Kelimeler: yan tesir

TERAS (Kelime Kökeni: Fransızca terrasse)

[isim]

  • Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça

    Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. - Çetin Altan

  • Damın, genellikle çamaşır sermeye yarayan ve üstü çinko ile döşeli bulunan düz bölümü, tahtaboş

[coğrafya]

  • Seki

AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)

[isim]

  • Azerbaycan Türkü

TİRİZ

[isim]

  • Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası
  • Ensiz tahta

[denizcilik]

  • Çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan veya halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı

TARİZ (Kelime Kökeni: Arapça taʿrīż)

[isim]

[eskimiş]

  • Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama

    Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarizde bulunmak
  • tariz etmek

TERZİ (Kelime Kökeni: Farsça derzī)

[isim]

  • Giysi biçip diken kimse, dikişçi

    Bir şehrin yedi mahallesinde herkesin baş eğdiği bir terzi olmalıydım. - Attila İlhan

  • Giysi dikilen yer, terzihane

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terzi kendi söküğünü dikemez

Birleşik Kelimeler: terzihane, kumaşlı terzi, kumaşsız terzi, erkek terzisi, kadın terzisi

ZİRAİ (Kelime Kökeni: Arapça zirāʿī)

[sıfat]

  • Tarımsal

Birleşik Kelimeler: zirai işletme

ERSİZ

[sıfat]

  • Kocasız