Tar ile Biten Kelimeler

TAR ile biten 58 kelime bulunuyor. Sonu TAR olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tar kelimesinin anlamı nedir? Tar ile başlayan kelimeler. İçinde tar olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

SALAHİYETTAR19, ELEKTROGİTAR17

11 Harfli Kelimeler

FAİLİMUHTAR23

10 Harfli Kelimeler

MENFAATTAR17, KÜKÜRTATAR14, MALUMATTAR13

9 Harfli Kelimeler

TEZGAHTAR20, BAYRAKTAR13, KIYMETTAR13, SANCAKTAR13, KAZARATAR12, MİNNETTAR10, ROKETATAR10

8 Harfli Kelimeler

FÜZEATAR19, GİRİFTAR18, ALEYHTAR14, TARAFTAR14, ÇOKSATAR13, SİLAHTAR13, AHENKTAR12, RİKAPTAR12, İBRİKTAR10, MUKATTAR10, MAKASTAR10, AKMANTAR9

7 Harfli Kelimeler

ANAHTAR11, MUATTAR9, EMEKTAR8

6 Harfli Kelimeler

MUHTAR12, HILTAR11, BAYTAR10, ÇULTAR10, HEKTAR10, LEHTAR10, DESTAR9, MASTAR8, SIRTAR8, KASTAR7, MİKTAR7, MANTAR7, KANTAR6, NEKTAR6, TARTAR6

5 Harfli Kelimeler

İFTAR11, RÖTAR11, GİTAR9, İHTAR9, ÇİTAR8, BATAR7, ISTAR7, ASTAR6, ILTAR6, TUTAR6, AKTAR5, KATAR5, TATAR5

4 Harfli Kelimeler

STAR5

3 Harfli Kelimeler

TAR3

TAR

[isim]

  • Doğu Anadolu ile Azerbaycan'da çalınan bir çalgı türü

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)

[isim]

  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
  • İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)

[isim]

  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

  • Taşıt dizisi

    Otomobil katarı. Yük katarı.

  • Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı

TATAR

[isim]

[eskimiş]

[tarih]

  • Postayı süren kimse

Birleşik Kelimeler: tatar ağası, tatar arabası

[isim]

  • Tataristan'da, Batı Sibirya'da ve Rusya Federasyonu'nun değişik bölgelerinde yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Tatar böreği, Tatar çorbası

STAR (Kelime Kökeni: İngilizce star)

[isim]

  • Yıldız

Birleşik Kelimeler: medya starı

KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)

[isim]

  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
  • Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
  • Baskül

[eskimiş]

  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı

NEKTAR (Kelime Kökeni: Fransızca nectar)

[isim]

  • Meyvenin özü
  • Yunan mitolojisinde, içenleri ölümsüzlüğe kavuşturan tanrı içkisi

[bitki bilimi]

  • Bal özü

TARTAR (Kelime Kökeni: Fransızca tartare)

[isim]

  • Suda eriyen, alkol ve eterde erimeyen, asit tadında beyaz bir tuz
  • Şarap tortusu

[anatomi]

  • Diş taşı

ASTAR (Kelime Kökeni: Farsça āster)

[isim]

  • Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
  • Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat

    Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda - Behçet Necatigil

  • Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • astar bol olmayınca yüze gelmez
  • astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
  • astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)

Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı

ILTAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir

TUTAR

[isim]

  • Nicelik bakımından bir şeyin bütünü
  • Para miktarı, meblağ

Birleşik Kelimeler: asgari tutar

KASTAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi

MİKTAR (Kelime Kökeni: Arapça miḳdār)

[isim]

  • Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik
  • Ölçü

    Yapılan yardımın miktarı artırıldı.

Birleşik Kelimeler: eser miktarda, teşehhüt miktarı

MANTAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi)

    Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir. - Nezihe Meriç

  • Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası

    İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır. - Halide Edip Adıvar

  • Bu tabakadan yapılan şişe tapası
  • Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti
  • Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde
  • Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası
  • Hayvanların burun ucu

[argo]

  • Uydurma söz, yalan

[tıp]

  • Mantar hastalığı

[tıp]

  • Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mantara basmak
  • mantar atmak
  • mantar gibi (yerden) bitmek
  • mantar gibi üremek

Birleşik Kelimeler: mantar ağacı, mantar bilimi, mantar çorbası, mantardoğuran, mantarhane, mantar hastalığı, mantar kaya, mantar kent, mantar meşesi, mantar özü, mantar tabakası, mantar tabancası, akmantar, kök mantar, ağaç mantarı, biftek mantarı, çayır mantarı, çörek mantarı, horoz mantarı, kav mantarı, keçi mantarı, koyun mantarı, kurt mantarı, kuzu mantarı, kültür mantarı, pas mantarı, sığır mantarı, sinek mantarı, taş mantarı, yer mantarı

BATAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Zatürre