Tar ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler

TAR harfleri ile başlayan 7 harfli 29 kelime bulunuyor. Başında TAR olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "tar ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Tar olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TARAFLI14, TARİHÇE14, TARİHÇİ14, TARAYIŞ13, TARAVET13, TARIMCI13, TARİFLİ13, TARZİYE12, TARTICI12, TARDİYE11, TARÇINİ11, TARATIŞ11, TARANIŞ11, TARANGA11, TARAKÇI11, TARHANA11, TARİHLİ11, TARAKSI9, TARUMAR9, TARTILI9, TARATOR8, TARATMA8, TARANTI8, TARANMA8, TARAMAK8, TARAKLI8, TARTURA8, TARTMAK8, TARİKAT7

TARİKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳat)

[isim]

[din bilgisi]

  • Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri

    Mevlevi tarikatı. Bektaşi tarikatı.

TARATOR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos

    Havyar salatasından içi ançüez dolu zeytine, tarator ve cacığa kadar neler hem de nelerin âlâsı bulunmazdı? - Refik Halit Karay

TARATMA

[isim]

  • Taratmak işi

TARANTI

[isim]

  • Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler

TARANMA

[isim]

  • Taranmak işi

TARAMAK

[-i]

  • Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek

    Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal

  • Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak

    Birdenbire uzun bir ışık sol tarafımızdaki sırtları taradı. - Halide Edip Adıvar

  • Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
  • Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
  • Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek

[-de]

  • Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek

    Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek

    Dergileri taramak.

[mecaz]

  • Dikkatle bakmak, süzmek

[bilişim]

  • Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak

[tıp]

  • Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılan inceleme

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

TARTURA

[isim]

[halk ağzında]

  • Çıkrıkçı çarkı

TARTMAK

[-i]

  • Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
  • Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
  • Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek

    Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek

    Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Dikkatle incelemek, değer biçmek

    Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: tartarak yenme

TARAKSI

[sıfat]

  • Tarağı andıran, tarağa benzeyen, tarak gibi

Birleşik Kelimeler: taraksı kas

TARUMAR (Kelime Kökeni: Farsça tārmār)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Dağınık, karışık, perişan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarumar etmek
  • tarumar olmak

TARTILI

[sıfat]

  • Tartılmış

[mecaz]

  • Ölçülü, dengeli

    Tartılı bir davranış. Tartılı bir söz.

TARDİYE (Kelime Kökeni: Arapça ṭardiyye)

[isim]

[eskimiş]

[edebiyat]

  • Beş dizelik bentlerden oluşan nazım parçası

TARÇINİ (Kelime Kökeni: Farsça dārçīn + Arapça -ī)

[isim]

[eskimiş]

  • Tarçın rengi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

TARATIŞ

[isim]

  • Taratma işi