TAPONCU ile Oluşan Kelimeler (TAPONCU Kelime Türetme)
TAPONCU harflerinden oluşan 43 kelime bulunuyor. TAPONCU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Taponcu kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
TAPONCU16
5 Harfli Kelimeler
PUNTO11, PAUNT10, TAPON10, CUNTA9, CONTA9
4 Harfli Kelimeler
TOPU10, POTA9, PUAN9, PUNT9, PANO9, TAPU9, ACUN8, ONCA8, ANOT5, ANUT5, NOTA5, NATO5, ONAT5, TAUN5
3 Harfli Kelimeler
COP11, CUP11, PUT8, POT8, TOP8, PAT7, UCA7, CAN6, AUT4, NOT4, ONA4, TON4, TUN4, ANT3, TAN3
2 Harfli Kelimeler
ON3,
AT
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
- Astatin elementinin simgesi
AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)
-
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika
Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
- İki tarla arasındaki sınır
-
Zihin
An bulanıklığı. An yorgunluğu.
TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)
-
Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz
Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ta kendisi
- ta ki
- Tantal elementinin simgesi
ANT
- Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin, kasem
-
Kendi kendine söz verme, ahit
Andım var, bu işi yapacağım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- andını bozmak
- ant içmek
- ant olsun
- ant verdirmek
- ant vermek
Birleşik Kelimeler: ant kardeşi
TAN
- Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir
Ata Sözleri ve Deyimler
- tan ağarmak (veya atmak veya sökmek)
Birleşik Kelimeler: tan yeli, tan yeri
ON
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı
- Dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- on defa (veya kere)
- on parmağı boğazında olmak
- on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
- on parmağında on kara
Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü
OT
-
Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler
Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz
-
Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş
Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek
- Zehir
- İlaç
- Esrar
Ata Sözleri ve Deyimler
- ot gibi
- ot gibi yaşamak
- ot tutunmak
- otu çek köküne bak
- ot yoldurmak
Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları
TU
-
Tuh
Tu, böyle mi olacaktı!
Birleşik Kelimeler: tu kaka
UN
- Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- un ufak etmek
- un ufak olmak
- ununu elemek, eleğini asmak
Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu
UT
- Utanma duygusu
Birleşik Kelimeler: ut açıcı, ut yeri
-
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin
AUT (Kelime Kökeni: İngilizce out)
-
Dış
Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- auta atmak
- auta çıkmak
NOT (Kelime Kökeni: Fransızca note)
-
Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı
Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. - Reşat Nuri Güntekin
- Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece
- Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı
Ata Sözleri ve Deyimler
- not almak
- not atmak
- not düşmek
- not etmek
- not kırmak
- not tutmak
- notunu vermek
- not vermek
Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu
ONA
-
O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ona göre hava hoş
Birleşik Kelimeler: ona buna, sözüm ona
TON (Kelime Kökeni: Fransızca tonne)
- Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
- Bin kilogramlık ağırlık birimi
- İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
-
Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması
Bunun farkında olmadan, üstelik de hiç istemeden içli bir tonla söylemiş olacağım. - Haldun Taner
-
Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi
Siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç
- Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem
Birleşik Kelimeler: anlatım tonu
TUN (Kelime Kökeni: Farsça tūn)
- Gizli yer, köşe bucak
Ata Sözleri ve Deyimler
- tundan tuna atmak
Birleşik Kelimeler: tun tun