TANGIRDAMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
TANGIRDAMAK harflerini içeren 7 harfli 35 kelime bulunuyor. 7 harfli TANGIRDAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KADIRGA14,
NAKARAT (Kelime Kökeni: Arapça naḳarāt)
-
Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça, kavuştak
Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Çok sık tekrarlanan, bundan dolayı bıkkınlık vererek önemini yitiren söz
Bir yandan da Necla 'Ay yoruldu, ay hastalanacak, ay ölecek' diye eski nakaratına devam ediyor. - Haldun Taner
- Bir şiirin içinde iki veya daha çok kez tekrarlanan bölüm
ARANMAK
-
Arama işine konu olmak
Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. - Tarık Buğra
-
İsteklisi bulunmak
Çok aranan bir kitap.
-
Eksikliği duyulmak
Bugünlerde soba aranıyor.
- Kendi kendine bir şeyler aramak
-
Şart koşulmak
Asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. - Anayasa
-
Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek
Sen aranıyorsun âdeta.
- Kendisine eş veya sevgili aramak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aranıp taranmak
ARATMAK
- Arama işini bir başkasına yaptırmak
-
Özletmek
Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- aratmamak
ATANMAK
-
Bir göreve getirilmek, tayin edilmek
Doğu'ya atanan bir arkadaşları hakkında konuştuklarını işitiyorum yanlarından geçerken. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: açıktan atanmak, asaleten atanmak, vekâleten atanmak
AKTARMA
- Aktarmak işi
- Bir taşıttan başka bir taşıta geçme
- Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması
- Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme
- Arıları bir kovandan ötekine geçirme
- Alıntı
- Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi
- Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer
- Para aktarımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- aktarma yapmak
Birleşik Kelimeler: dam aktarma, damar aktarma, ad aktarması, şeker aktarması
KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)
-
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal
-
İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)
Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt
-
Kırlaşmış (saç, sakal)
Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin
KANATMA
- Kanatmak işi
KARAMAN
- Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu
- Orta Anadolu'da yetiştirilen, kuyruğu iri ve yağlı bir tür koyun
Birleşik Kelimeler: akkaraman, morkaraman, güney karamanı
MARANTA (Kelime Kökeni: (Bartolomeo Maranta özel adından))
- Bir çenekliler sınıfından, Antillerde ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir tür kamış, ararot kamışı (Maranta arundinaca)
MAKARNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maccherone)
- İrmik veya una yumurta karıştırılarak hazırlanmış türlü biçimlerdeki kuru hamur
- Bu hamurdan yapılan yemek
- İtalyan lireti
Birleşik Kelimeler: burgu makarna, çubuk makarna, fırında makarna, fiyonk makarna, kıymalı makarna, salçalı makarna, şerit makarna, yüksük makarna, düdük makarnası
TARANMA
- Taranmak işi
TARAMAK
-
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal
-
Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
Birdenbire uzun bir ışık sol tarafımızdaki sırtları taradı. - Halide Edip Adıvar
- Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
- Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
- Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek
-
Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler. - Haldun Taner
-
Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek
Dergileri taramak.
- Dikkatle bakmak, süzmek
- Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak
- Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılan inceleme
ARINMAK
- Temizlenmek
-
Katışıksız, arı (I) duruma gelmek
Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur
-
Rahatlamak
Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner
ARITMAK
- Temizlemek
- Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek
ANIRMAK
- Eşek bağırmak