TAKATSİZLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

TAKATSİZLİK harflerini içeren 4 harfli 60 kelime bulunuyor. 4 harfli TAKATSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AZAT7, AZİL7, AZİT7, ALAZ7, İKİZ7, İKAZ7, KAZA7, LAZA7, ZATİ7, ZAİT7, ZAİL7, ASAL5, ASİL5, ASİT5, ASLA5, ASLİ5, AKİS5, AKSİ5, İSAL5, İSLİ5, KLAS5, KİST5, KASA5, KASK5, KAST5, KİLS5, SAAT5, SİLİ5, STAT5, STİL5, SALA5, SALT5, SAKİ5, SAKA5, SAİK5, TASA5, ATAK4, ATİK4, AKAK4, AKİK4, AKİL4, AKİT4, AKLİ4, İTKİ4, İLİK4, İKTA4, KLİK4, KAİL4, KAKA4, KALA4, KATİ4, LAİK4, LİKA4, LAKA4, LATA4, TALK4, TALİ4, TAKT4, TAKA4, TAAT4

ATAK

[sıfat]

  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

  • Çevik, hareketli

[halk ağzında]

  • Geveze

[isim]

[tıp]

  • Aniden başlayan hastalık nöbeti

[isim]

  • Atılım
  • Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın

[spor]

  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak

ATİK

[sıfat]

  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat]

[eskimiş]

  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik

AKAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yatak
  • Irmak, dere, çay, küçük akarsu
  • Suyun ivinti yeri
  • Eğimi, inişi fazla olan yer

AKİK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)

[isim]

[jeoloji]

  • Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş

AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Akıllı

    Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ

ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)

[sıfat]

  • Bağıtçı

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Sözleşme
  • Nikâh

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi

AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

    Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

İTKİ

[isim]

[ruh bilimi]

  • Tepi

    Bilinç dışı özgürlüğünün itkisiyle en sonunda âşık olmuştur. - Selim İleri

İLİK

[isim]

  • Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık

[isim]

  • Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iliği kemiği donmak
  • iliği kemiği ısınmak
  • iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
  • iliğine (veya iliklerine) kadar
  • iliğine kadar ıslanmak
  • iliğini kemirmek
  • iliğini kurutmak
  • ilik gibi
  • iliklerinde duymak

Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği

İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)

[isim]

[tarih]

  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

KLİK (Kelime Kökeni: Fransızca clique)

[isim]

  • Hizip

KAİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Söyleyen
  • İnanmış, aklı yatmış

    İkimiz de bu odayı tutmakla çok akıllılık ettiğimize kaildik. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kail olmak

KAKA

[isim]

  • Çocuk dilinde dışkı

[sıfat]

  • Çocuk dilinde kötü, çirkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaka yapmak

KALA

[zarf]

  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim

KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)

[sıfat]

  • Kesin

    Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kati teminat