[isim]

[eskimiş]

[matematik]

• İletki

[isim]

[dil bilgisi]

• Bir adın başka bir ad, zamir veya sıfatla birlikte oluşturduğu kelime grubu, terkip: Evin kapısı. Bizim evimiz. Karlı dağlar gibi

• Tamamlama

[isim]

• Taslamak işi

  Bu yüzden efendisine ev sahipliği taslamaya karar verdi. - İhsan Oktay Anar

[isim]

[eskimiş]

• Etüt

  Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu. - Çetin Altan

• Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum

  Kolordu kumandanlarının fikir ve mütalaalarını bilmek bence pek faydalı idi. - Atatürk

• Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı bir biçimde düşünme

Ata Sözleri ve Deyimler

• mütalaada bulunmak
• mütalaa etmek
• mütalaa yürütmek

[isim]

[eskimiş]

[anatomi]

[biyoloji]

• Gözenekler

[zarf]

• Çabucak

  Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor. - Esat Mahmut Karakurt

[sıfat]

[eskimiş]

• Takma

  Müstear adların hakikilerini saymaya başladı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

[müzik]

• Klasik Türk müziğinde bir makam

[sıfat]

• Çalışkan, becerikli, elinden iyi iş gelen

  Durup dinlenmeksizin çalışan hamarat bir kadındı. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Harlamak işi

[isim]

[halk ağzında]

• Kiremit yerine kullanılan veya kiremit altına konulan ince tahta

[isim]

• Beceri

  Daha önce kazanılmış bir maharet, yeni bir maharet kazanmayı güçleştirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

• maharet kazanmak

[isim]

• Belginlik

  Hazırladığınız raporlarınızda bu konuda hiçbir sarahat yok. - Osman Aysu

[isim]

[eskimiş]

• Yiğitlik, kahramanlık, cesaret

  Bir hamaset destanı.

• Dinleyenleri etkilemek veya heyecanlandırmak amacıyla yapılan abartılı anlatım

[isim]

• Hamlamak durumu

• Çini toprağından yapılmış nesnelerin ilk pişirilişi

• Bu pişirmenin yapıldığı fırın bölümü

[isim]

[eskimiş]

• Bazı bölgelerde kadınların sokağa çıkarken manto üstüne örtündükleri işlemeli geniş örtü, makrama