TAFSİLATLI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TAFSİLATLI harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli TAFSİLATLI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FASIL13,
İTAAT (Kelime Kökeni: Arapça iṭāʿat)
-
Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- itaat etmek
TALİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīl)
- Sebep gösterme
- Tümdengelim
Birleşik Kelimeler: hüsnütalil
TATİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿṭīl)
-
Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme
Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor. - Nazım Hikmet
-
Okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem
Yakında dönmesi lazım. Sömestir tatili sona eriyor. - Ahmet Ümit
-
Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre
Beni tatili geçirmek üzere evlerine davet ettiler. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- tatile girmek
- tatil etmek
- tatil olmak
- tatil yapmak
Birleşik Kelimeler: tatil köyü, adli tatil, hafta tatili, öğle tatili
ASTAT (Kelime Kökeni: Fransızca astate)
- Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, astatin (simgesi At)
ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)
- Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten
Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği
- Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi
-
Bir konuyu açıklamak için hazırlanmış resim veya levhalardan oluşmuş kitap
Anatomi atlası. Dil atlası.
Atıldığın bu macerada yolunu kaybedecek olursan bu düş atlasının sayfalarını karıştırabilirsin. - İhsan Oktay Anar
Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası
ALTLI
-
Altı olan
Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: altlı üstlü
LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)
- Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi
SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)
- Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması
Ata Sözleri ve Deyimler
- salta durmak
- Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
-
Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket
Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin
SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)
- Namaz
- Hz. Muhammed'in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua
Birleşik Kelimeler: salatüselam
TALAS
- Kayseri iline bağlı ilçelerden biri
TATLI
-
Şeker tadında olan
Tatlı elma. Tatlı nar.
-
Acı olmayan, acı karşıtı
Tatlı salatalık. Tatlı su.
-
Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek
Baklava, revani, lokma birer tatlıdır.
-
İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren
Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Sevimli, hoş
Görüp de sevmemek ne mümkün seni / Güzelsin, incesin, tatlısın, şensin - Orhan Seyfi Orhon
-
Hoşa gidecek bir biçimde, tatlılıkla
Ne tatlı bakıyordu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tatlı canından etmek
- tatlı canından olmak
- tatlı canını sıkmak
- tatlıya bağlamak
- tatlı yerinde bırakmak (veya kesmek)
Birleşik Kelimeler: tatlı badem, tatlı bela, tatlı dil, tatlı kaçık, tatlı kaşığı, tatlı limon, tatlı sert, tatlısıyla tuzlusuyla, tatlı söz, tatlı su, tatlı sülümen, tatlı tatlı, acı tatlı, canı tatlı, baba tatlısı, ekmek tatlısı, hamur tatlısı, hurma tatlısı, kabak tatlısı, Kemalpaşa tatlısı, lokma tatlısı, parmak tatlısı, peynir tatlısı, revani tatlısı, sakız tatlısı, tulumba tatlısı, yoğurt tatlısı
SALLI
-
Büyük ve geniş, sal gibi yayvan
Sallı bir yapı.
İTLAF (Kelime Kökeni: Arapça itlāf)
-
Öldürme, yok etme, telef etme
Bu, beni kalbimin en derininden yaralayan bir itlaf hançeri oldu. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- itlaf etmek
LATİF (Kelime Kökeni: Arapça laṭīf)
-
Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan
Bu latif yere rüzgâr nüfuz edemez, güneyin kızgın ateşi orayı yakamazdı. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: cinsilatif
TAFTA (Kelime Kökeni: Farsça tāfte)
- Bir tür sert, ipekli kumaş
-
Bu kumaştan yapılmış
Söylemeyi unuttum, ben sana gri tafta çarşafımı verecektim, daha yirmi gün evvel yaptırdım ve hiç giymedim. - Peyami Safa