TABİPLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

TABİPLİK harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli TABİPLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "tabiplik ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Tabiplik olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BİTAP11, TABİP11, APLİK9, İPTAL9, İPLİK9, KİTAP9, KATİP9, LİPİT9, PLATİ9, PATİK9, TİPİK9, TALİP9, TAKİP9, BİTLİ7, BİTKİ7, BİTİK7, BATİK7, İKBAL7, KABİL7, KALBİ7, TABİİ7, İTİLA5, İTLİK5, KİLİT5, KATİL5, LİKİT5, TİLKİ5, TALİK5

İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yücelme

    Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret

  • Yükselme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itila etmek

İTLİK

[isim]

  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı

KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)

[isim]

  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]

  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka

[halk ağzında]

  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)

[sıfat]

[fizik]

  • Sıvı

    Likit gaz.

[isim]

[ekonomi]

  • Nakit

Birleşik Kelimeler: likit fon

TİLKİ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli (Vulpes)
  • Bu hayvanın postundan yapılan manto vb

    İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok kurnaz

    Ne tilkidir o, bilmezsiniz.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tilki gibi
  • tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
  • tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider

Birleşik Kelimeler: tilkikuyruğu, tilki uykusu, tilki üzümü, beyaztilki, deniztilkisi

TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Asma, yukarı kaldırma
  • Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
  • Belli bir zamana bırakma, erteleme
  • Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri

[sıfat]

  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek

BİTLİ

[sıfat]

  • Üstünde bit bulunan

[mecaz]

  • Cimri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bitli (veya kurtlu) baklanın da kör alıcısı olur

Birleşik Kelimeler: bitli kokuş

BİTKİ

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat

    Geniş pencerelerin önünde bakımlı tropik bitkiler var. - İnci Aral

Birleşik Kelimeler: bitki bilimi, bitki bitleri, bitki coğrafyası, bitki nakli, bitki örtüsü, bitki patolojisi, bitki sütü, bitki topluluğu, etli bitki, tropikal bitki, yağlı bitki, anahtar bitkiler, aşağı bitkiler, çiçekli bitkiler, çiçeksiz bitkiler, tallı bitkiler, tohumlu bitkiler, kültür bitkileri, mera bitkileri, salon bitkileri, su bitkileri, süs bitkisi

BİTİK

[sıfat]

  • Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış

    Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti. - Halikarnas Balıkçısı

  • Kötü, fena

    Hoşa gitmeyen cilvelere kalkarlarsa hâlimiz bitiktir. - Haldun Taner

[halk ağzında]

  • Yapışık, dolaşık, ekli

BATİK (Kelime Kökeni: Fransızca batik)

[isim]

  • Kumaş, deri veya kâğıt süslemede kullanılan bir yöntem
  • Bu yöntemle hazırlanmış kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan (giysi)

İKBAL (Kelime Kökeni: Arapça iḳbāl)

[isim]

  • Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu

    Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir? - Enis Behiç Koryürek

[tarih]

  • Odalık

[eskimiş]

  • İstek, arzu

    Çaya ikbal yok mu?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikbali sönmek

Birleşik Kelimeler: ikbal düşkünü, izzetüikbal

KABİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳābil)

[sıfat]

  • Olabilir

    Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabil değil

[sıfat]

[eskimiş]

  • Türlü, gibi, benzer

[isim]

  • Tür, cins

Birleşik Kelimeler: bu kabîl

KALBÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳalbī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İçten, yürekten, gönülden (gelen)

TABİİ (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿī)

[sıfat]

  • Doğada olan, doğada bulunan
  • Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi

    Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. - Ahmet Rasim

  • Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk

  • Yapmacık olmayan, doğal

    Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir? - Mehmet Kaplan

  • Katıksız, saf, doğal

    Tabii meyve suları.

[zarf]

  • (ta'bi:) Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak

    Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: tabii afet, tabii hukuk, sevkitabii