Tabi ile Başlayan Kelimeler

TABİ ile başlayan 25 kelime bulunuyor. Başında TABİ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tabi kelimesinin anlamı nedir? Tabi ile biten kelimeler. İçinde tabi olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

TABİATÜSTÜCÜLÜK29

14 Harfli Kelimeler

TABİİYETSİZLİK22, TABİİLEŞTİRMEK20

13 Harfli Kelimeler

TABİİLEŞTİRME19

12 Harfli Kelimeler

TABİATÜSTÜCÜ24, TABİATSIZLIK20

11 Harfli Kelimeler

TABİİYETSİZ19, TABİİLEŞMEK17

10 Harfli Kelimeler

TABİATÜSTÜ17, TABİİLEŞME16, TABİATIYLA15, TABİİYETLİ14

9 Harfli Kelimeler

TABİATSIZ16, TABİRNAME12

8 Harfli Kelimeler

TABİPLİK14, TABİLDOT13, TABİİYET12, TABİATLI11, TABİİLİK10

7 Harfli Kelimeler

TABİLİK9

6 Harfli Kelimeler

TABİAT8

5 Harfli Kelimeler

TABİP11, TABİR7, TABİİ7

4 Harfli Kelimeler

TABİ6

TABİ (Kelime Kökeni: Arapça tābiʿ)

[sıfat]

  • Bağımlı

    Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabi kılmak
  • tabi olmak
  • tabi tutmak

[isim]

[eskimiş]

  • Basıcı
  • Yayımcı

TABİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿbīr)

[isim]

  • Rüya yorma, yorumlama
  • Yorum

    Düş biter bitmez tüccar uyanıverdi ve hemen rüya tabiri kitaplarını açtı. - İhsan Oktay Anar

[eskimiş]

  • Deyiş, anlatım, ifade

    Bugünlük temsil sözünü kullanırken onu alışılmış bir tabir olarak alıyoruz. - Ahmet Kutsi Tecer

[eskimiş]

  • Deyim

    Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabir etmek
  • tabiri (veya tabir) caizse

Birleşik Kelimeler: tabirname

TABİİ (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿī)

[sıfat]

  • Doğada olan, doğada bulunan
  • Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi

    Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. - Ahmet Rasim

  • Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk

  • Yapmacık olmayan, doğal

    Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir? - Mehmet Kaplan

  • Katıksız, saf, doğal

    Tabii meyve suları.

[zarf]

  • (ta'bi:) Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak

    Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: tabii afet, tabii hukuk, sevkitabii

TABİAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿat)

[isim]

  • Doğa

    İnsan zekâsı tabiatın içinde değil tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir. - Ahmet Haşim

  • Doğal özellik

    Arazinin tabiatı.

  • Huy, karakter

    Mağrur, bazen zalim olacak kadar hiddetli, bazen çok müşfik ve hassas bir tabiattadır. - Asaf Halet Çelebi

  • Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni

    Abdi Bey, tabiat sahibi, altıncı kat terasında böyle bir bahçe tanzimi, doğrusu takdire şayan. - Attila İlhan

  • İnsanın büyük abdest bozma kolaylığı veya zorluğu

Birleşik Kelimeler: tabiat bilgisi, tabiat bilimleri, tabiatüstü

TABİLİK

[isim]

  • Tabi (I) olma durumu

[isim]

  • Yayımcılık

TABİİLİK

[isim]

  • Doğal olma durumu

    İnsan, sözünde ve davranışında tabiilikten ayrılmamalı.

TABİATLI

[sıfat]

  • Herhangi bir yaradılışta, huyda olan

    Hırant, erkek tabiatlı bir adamdı. - Sait Faik Abasıyanık

TABİP (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīb)

[isim]

  • Hekim

    Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım. - Halit Ziya Uşaklıgil

Birleşik Kelimeler: adli tabip, baştabip, sertabip, diş tabibi

TABİRNAME (Kelime Kökeni: Arapça taʿbīr + Farsça nāme)

[isim]

[eskimiş]

  • Rüyaların yorumunu yapan kitap

TABİİYET (Kelime Kökeni: Arapça tābiʿiyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeye veya bir kimseye bağlı olma, bağımlılık
  • Uyrukluk

    Fransız tabiiyetine girivermişler o zaman. - Sait Faik Abasıyanık

TABİLDOT (Kelime Kökeni: Fransızca table d'hôte)

[isim]

  • Seçmesiz yemek, alakart karşıtı
  • Birçok kişinin erzak sağlayıp kendilerine yemek pişirtmek için kurdukları ortaklık

    Öğle, akşam yemeklerini kampın tabildotundan yiyebilirdim. - Orhan Veli Kanık

TABİİYETLİ

[sıfat]

  • Herhangi bir ülkenin uyruğunda olan, uyruklu

TABİPLİK

[isim]

  • Hekimlik, doktorluk

Birleşik Kelimeler: adli tabiplik, baştabiplik

TABİATIYLA

[zarf]

  • Doğal bir biçimde, tabii olarak
  • Kendiliğinden

TABİİLEŞME

[isim]

  • Tabiileşmek işi