Ta ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

TA harfleri ile başlayan 5 harfli 115 kelime bulunuyor. Başında TA olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ta ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Ta olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TAVAF17, TAVCI15, TAVİZ14, TAPIŞ13, TAYFA13, TAVUS13, TAŞÇI12, TAVUK12, TAVLI12, TAVIR12, TAVAS12, TAZİP12, TARAF11, TARİF11, TAFTA11, TAFRA11, TACİZ11, TABİP11, TAKVA11, TAYİP11, TAYGA11, TAVLA11, TAVİK11, TAVAN11, TAZİZ11, TAPON10, TAPMA10, TANGO10, TAMAH10, TAŞIM10, TAHIL10, TAŞSI10, TAPİR9, TAPAN9, TANIŞ9, TALİP9, TAŞLI9, TAŞIT9, TAŞIL9, TARİH9, TAŞMA9, TALİH9, TADIM9, TAÇLI9, TABYA9, TAHİN9, TAHTA9, TALEP9, TAKOZ9, TAKİP9, TAHRA9, TAZİM9, TARAZ8, TAŞAK8, TASIM8, TASDİ8, TARİZ8, TARAŞ8, TACİR8, TACİL8, TACİK8, TABUT8, TABUR8, TABLO8, TALAZ8, TALAŞ8, TAŞRA8, TAYIN8, TABAK7, TANIM7, TAMİM7, TAMAM7, TASMA7, TARIM7, TADİL7, TADAT7, TABLA7, TABİR7, TABİİ7, TABAN7, TAKIM7, TAYİN7, TANRI6, TANIT6, TANIK6, TAMİR6, TAMİK6, TALİM6, TASNİ6, TASAR6, TARTI6, TALAS6, TAKSİ6, TAKSA6, TAKMA6, TAKİM6, TAKAS6, TATMA6, TATLI6, TANİN5, TANEN5, TARAK5, TARLA5, TARİK5, TARET5, TALİL5, TALİK5, TALAN5, TALAK5, TAKTİ5, TAKLA5, TAKKE5, TAKAT5, TATAR5, TATİL5

TANİN (Kelime Kökeni: Arapça ṭanīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Tınlama

TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)

[isim]

  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

TARAK

[isim]

  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

  • Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
  • Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
  • Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik

[anatomi]

  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü

[hayvan bilimi]

  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç

[hayvan bilimi]

  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı

TARLA

[isim]

  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

  • Deniz hayvanlarının çok olduğu yer

    İstiridye tarlası. Midye tarlası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası

TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yol

TARET (Kelime Kökeni: İngilizce turret)

[isim]

[askerlik]

  • Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule

    Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu. - Attila İlhan

TALİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīl)

[isim]

[eskimiş]

  • Sebep gösterme

[felsefe]

  • Tümdengelim

Birleşik Kelimeler: hüsnütalil

TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Asma, yukarı kaldırma
  • Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
  • Belli bir zamana bırakma, erteleme
  • Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri

[sıfat]

  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek

TALAN

[isim]

  • Yağma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talandan geçmek
  • talan etmek

Birleşik Kelimeler: alan talan

TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması

Birleşik Kelimeler: talakıselase

TAKTİ (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kesme, parçalama

[edebiyat]

  • Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takti etmek

TAKLA

[isim]

  • Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi
  • Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma
  • Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına veya yanlamasına dönme hareketi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takla atmak
  • takla attırmak

Birleşik Kelimeler: takla böcekleri, tepetakla, yıldırım takla

TAKKE (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳiye)

[isim]

  • İnce kumaştan dikilmiş veya ipten örülmüş, çoğunlukla yarım küre biçiminde başlık

    Yatarken beyaz gecelik entarisini giyer ve başına da küçücük gecelik takkesini geçirirmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mimarlık]

  • Yarım küre biçimindeki kubbenin üst bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takke düştü, kel göründü

TAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳat)

[isim]

  • Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet

    Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takat getirmek
  • takati kalmamak (veya kesilmek)
  • takati yetmemek

Birleşik Kelimeler: takat sınırı

TATAR

[isim]

[eskimiş]

[tarih]

  • Postayı süren kimse

Birleşik Kelimeler: tatar ağası, tatar arabası

[isim]

  • Tataristan'da, Batı Sibirya'da ve Rusya Federasyonu'nun değişik bölgelerinde yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Tatar böreği, Tatar çorbası