SIĞLA ile Oluşan Kelimeler (SIĞLA Kelime Türetme)
SIĞLA harflerinden oluşan 19 kelime bulunuyor. SIĞLA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sığla kelimesinin anlamı nedir? Sığla ile başlayan kelimeler. İçinde sığla olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
SIĞLA14
4 Harfli Kelimeler
AĞSI13, SAĞI13, SIĞA13, AĞIL12, AĞLI12, ASIL6, SALI6, SILA6
3 Harfli Kelimeler
SIĞ12, AĞI11, LIĞ11, SAĞ11, ASI5, SAL4
2 Harfli Kelimeler
AĞ9, AS3, AL2, LA2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
SAL
-
Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı
Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: sal yarışı, cankurtaran salı, ölü salı
- Tabut
Birleşik Kelimeler: salhane
ASI
- Asma işi
- Afiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıda olmak (veya kalmak)
ASIL (Kelime Kökeni: Arapça aṣl)
-
Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı
Bir belgenin aslı.
-
Kök, köken, kaynak
Yazının aslı resimdir.
-
Gerçeklik
Bu haberin aslı yok.
-
Soy, nesep
İnsan, dedi, aslını unutmamalıdır. - Sait Faik Abasıyanık
-
Gerçek, esas
Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit
- Bir şeyin temelini oluşturan, ana
-
Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan
Asıl sanat budur.
-
Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı
Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.
-
(a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak
Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıl azmaz, bal kokmaz
- aslı çıkmak
- aslına bakarsan
Birleşik Kelimeler: asıl nüsha, asıl sayılar, aslı astarı, aslı faslı, aslı nesli
SALI
-
Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün
Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu. - Haldun Taner
SILA (Kelime Kökeni: Arapça ṣila)
- Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşma
-
Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer
Bakarım bakarım sılam görünmez / Ara yerde yıkılası dağlar var - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıla etmek
- sılaya gitmek
Birleşik Kelimeler: sıla hastalığı, sıla özlemi, sıla sıygası, sılayırahim, daüssıla
AĞ
-
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
Balık ağı. Tenis ağı.
- Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
-
Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke
Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü.
-
Tuzak
Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu. - Samiha Ayverdi
- Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file
- Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağ atmak (veya bırakmak)
- ağ çekmek
- ağına düşürmek
Birleşik Kelimeler: ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı
- Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık
AĞI
- Zehir
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağı gibi
Birleşik Kelimeler: ağı ağacı, ağı çiçeği, ağı otu, sarıağı
LIĞ
- Alüvyon
SAĞ
-
Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı
Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu. - Ömer Seyfettin
-
Bu taraftaki yön
Sağa dönmek. Sağdan yürümek.
- Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş)
- Boksta sağ yumrukla vuruş
Ata Sözleri ve Deyimler
- sağa kaymak
- sağa sola
- sağa sola bakmadan
- sağdan geri dönmek (veya etmek)
- sağ elinin verdiğini sol elin görmesin
- sağ eliyle sol kulağını göstermek
- sağ gösterip sol vurmak
- sağ gözünü sol gözünden sakınmak
- sağını solunu bilmemek
- sağı solu (belli) olmamak
- sağ yapmak
Birleşik Kelimeler: sağ açık, sağ bek, sağ çıkarma, sağ eğilimli, sağ haf, sağ iç, sağ kanat, sağkol, sağ kol, sağ şerit, ortanın sağı
- Sağlam, esen
-
Yaşamakta olan
Aliş sağ mı yoksa boğuldu mu? - Halikarnas Balıkçısı
-
Katkısız
Sağyağ.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sağ kalmak
- sağ ol
- sağ olsun
Birleşik Kelimeler: sağbeğeni, sağduyu, sağ esen, sağgörü, sağistem, sağ para, sağ salim, sağ selamet, sağtöre, sağyağ
AĞIL
-
Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç
Bir keçi kokusu sarmış ağıllarda çobanlarla arkadaş oldum. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Birleşik Kelimeler: açık ağıl
- Hale
- Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker
AĞLI
- Ağı bulunan
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
SIĞ
-
Derinliği az, dibi yüzeyine yakın olan (göl, deniz, akarsu vb.)
Mercan adaları sığ bir kayalığın etrafını alırlar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Ayrıntıya inemeyen, yeterli olmayan, yüzeyde kalan
Sığ düşünce.