SIVIŞIK ile Oluşan Kelimeler (SIVIŞIK Kelime Türetme)
SIVIŞIK harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. SIVIŞIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sıvışık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
SIVIŞIK20
5 Harfli Kelimeler
SIVIK14, KISIŞ11
4 Harfli Kelimeler
SIVI13, IŞIK9, IŞKI9, SIKI7
3 Harfli Kelimeler
KIŞ7, ŞIK7, ISI6, SIK5
SIK
-
Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı
Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.
- Çok bulunan, çok rastlanan
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
-
Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak
Çiçekleri çok sık diktik.
Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık
ISI
-
Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji
Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.
- Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi
Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı
SIKI
-
Dar
Sıkı bir kemer.
-
İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan
Sıkı bir denk.
-
Zorlu, güçlü ve etkili
En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. - Burhan Felek
-
Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı
-
Yoğun
Samsun'a geldiğimi ve kendisiyle daha sıkı temasta bulunmak istediğimi bildirdim. - Atatürk
- Cimri
-
Sıkıca, iyice
Sıkı giyinmek.
- Disiplin
-
Zorlayıcı durum
Sıkıya gelmemek. Sıkıyı görünce kaçtı.
-
Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları vb. şeylerin tümü
İlk sıkıyı babam attı. - Samim Kocagöz
-
Güçlü ve çabuk, hızlı
Karabalçıklı çiftliği, kasabadan sıkı yürüyüşle bir saat çeker. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıkı basmak
- sıkıdan geçirmek
- sıkı durmak
- sıkı tutmak
- sıkıya almak
- sıkıya gelmek
- sıkıysa
Birleşik Kelimeler: sıkı ağızlı, sıkı denetim, sıkı doku, sıkı düzen, sıkı fıkı, sıkı sıkı, sıkıyönetim, ağzı sıkı, eli sıkı, kurusıkı
KIŞ
-
Kuzey yarım kürede 22 Aralık-21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, sonbaharla ilkbahar arasındaki soğuk mevsim
Kıştı. Yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra
- Çok soğuk hava
Ata Sözleri ve Deyimler
- kış basmak (veya bastırmak)
- kışı geçirmek
- kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir
- kış yapmak
Birleşik Kelimeler: kış çorbası, kış dönemi, Kış Dönencesi, kış günü, kış kayıtı, kış kıyamet, kış uykusu, kara kış, yaz kış, yazlı kışlı
- Tavuk vb. kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses
ŞIK (Kelime Kökeni: Fransızca chic)
-
Güzel, zarif, modaya uygun
Şık bir elbise.
-
Güzel, modaya uygun giyinmiş olan
Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı. - Halide Edip Adıvar
-
Yerinde, uygun
Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur. - Peyami Safa
-
Seçenek
Sizin için iki şık var, ya çalışacaksınız ya bu işten vazgeçeceksiniz.
IŞIK
-
Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi. - Halide Edip Adıvar
-
Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç
Bir gece yatmışken kalktı, bitişik odaya girdi, ışığı yaktı. - Yusuf Atılgan
-
Aydınlanmak için kullanılan elektrik
Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı. - Ahmet Ümit
-
Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu. - Peyami Safa
-
Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan. - Necati Cumalı
- Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ışığı altında
- ışık almak
- ışık tutmak
Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışık aylası, ışık aynası, ışık bacası, ışık çanağı, ışık değneği, ışık eğrisi, ışık göçüm, ışık gölge, ışık hızı, ışık ışını, ışıkkesen, ışık kirliliği, ışık korkusu, ışık küre, ışıkölçer, ışık ölçümü, ışık yılı, ışık yuvarı, ışığa doğrulum, ışığa göçüm, dağınık ışık, yeşil ışık, ay ışığı, burçlar ışığı, buz ışığı, gün ışığı, güven ışığı, projektör ışığı, umut ışığı
IŞKI
- Deri, tahta kazımakta kullanılan, iki ucu saplı eğri bıçak
KISIŞ
-
Kısma işi
Yeşil gözlerini iki ince renk çizgisine çeviren bir kısışla güldü. - Halide Edip Adıvar
SIVI
- Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen akışkan cisim, mayi, likit
Birleşik Kelimeler: sıvıölçer, sıvı yağ, amniyon sıvısı, beyin omurilik sıvısı
SIVIK
-
Yumuşak kıvamlı, suyu fazla
Sıvık hamur.
SIVIŞIK
-
Yapışıp bulaşan
Üç çocuk, üzerlerine sıvışık bir madde sürülmüş birer dilim ekmeği geveleyip duruyorlar. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Bir kimsenin yanından ayrılmayarak insanı tedirgin eden (kimse)