SIRÇA ile Oluşan Kelimeler (SIRÇA Kelime Türetme)
SIRÇA harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. SIRÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sırça kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
SIRÇA10
4 Harfli Kelimeler
SAÇI9, ÇIRA8, ASIR6, SARI6, SIRA6
3 Harfli Kelimeler
AÇI7, SAÇ7, ÇAR6, ASI5, SIR5, ARI4, IRA4
2 Harfli Kelimeler
AÇ5, AS3, IR3, AR2, RA2
AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)
-
100 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.
-
Utanma, utanç duyma
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
- Argon elementinin simgesi
RA
- Radyum elementinin simgesi
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
IR
- İridyum elementinin simgesi
- 343 yır
ARI
- Temiz
- Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf(II), halis, öz(II)
- Günahsız
Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı
- Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)
Ata Sözleri ve Deyimler
- arı bal alacak çiçeği bilir
- arı bey olan kovana üşer
- arı gibi
- arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
- arı gibi sokmak
- arı kızdıranı sokar
- arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
- arı söğüdü, akıllı öğüdü sever
Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı
IRA
- Karakter
ASI
- Asma işi
- Afiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıda olmak (veya kalmak)
SIR
-
Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik
Küpün sırı dökülmüş.
- Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka
- Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey
-
Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem
Bu bahçede açılan her gonca / Sırlar açıyor yerden gökten - Turan Oflazoğlu
- Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı
- Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem
Ata Sözleri ve Deyimler
- sırra ermek
- sırra kadem basmak
- sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
- sır tutmak (veya saklamak)
- sır vermek (veya sızdırmak)
Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı
AÇ
-
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı
Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk
-
Yiyecek bulamayan
Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Gözü doymaz, haris
Ne aç adam!
-
Çok istekli, hevesli
Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu
-
Karnı doymamış olarak
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- acından kimse ölmemiş
- acından ölmek
- aç açık kalmak
- aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
- aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- aç at yol almaz, aç it av almaz
- aç ayı oynamaz
- aç bırakmak
- aç doymam, tok acıkmam sanır
- aç doyurmak
- aç elini kora sokar
- aç esner, âşık gerinir
- aç gezmektense tok ölmek yeğdir
- açın gözü ekmek teknesinde olur
- açın imanı olmaz
- açın karnı doyar, gözü doymaz
- açın koynunda ekmek durmaz
- açın kursağına çörek dayanmaz
- açın uykusu gelmez
- aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
- aç ile eceli gelen söyleşir
- aç kalmak
- aç köpek fırın deler
- aç kurt aslana saldırır
- aç kurt gibi
- aç kurt yavrusunu yer
- aç ne yemez, tok ne demez
- aç susuz kalmak
- aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
- aç, yanından kaç
Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç
ASIR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣr)
-
Yüzyıl
Bu cümlelerin manaları yarım, bir asır sonra anlaşılacaktır. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
- Çağ
Birleşik Kelimeler: asrısaadet, saadet asrı
SARI
- Yeşil ile turuncu arasında bir renk, limon kabuğu rengi
-
Bu renkte olan
Ortalık sarı bir toz bulutu içinde. - Adalet Ağaoğlu
- Soluk, solgun
Ata Sözleri ve Deyimler
- sarı çizmeli Mehmet Ağa
Birleşik Kelimeler: sarıağı, sarıağız, sarıasma, sarıbalık, sarı benek, sarı bez, sarıçalı, sarıçam, Sarıçam, sarı çıyan, sarıçiçek, sarıçiğdem, sarıdiken, sarıerik, sarıfiğ, sarıgöz, sarıhalile, sarıhani, sarıhumma, sarı ırk, sarıkanat, sarı kart, sarıkız, sarıkuyruk, sarı lira, sarı nokta, sarıpapatya, sarısabır, sarısalkım, sarı sendika, sarı sıcak, sarı yağ, sarı yağız, sarıyonca, sarızambak, açık sarı, kara sarı, kirli sarı, koyu sarı, altın sarısı, atasarısı, civciv sarısı, Hint sarısı, limon sarısı, saman sarısı, yumurta sarısı
SIRA
-
Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi
Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu biçimdeki topluluğun durumu
Sırayı bozmayın.
-
Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu
Boy sırası. Yaş sırası.
-
Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman
Bu sırada yan odadan sesler gelmeye başlamıştı. - İhsan Oktay Anar
-
Nöbet
Dalış sırası gene gelinceye dek o koca süngerden başka bir konudan söz etmedi. - Halikarnas Balıkçısı
-
Tahtadan oturak
Oturacak yerler tahta sıralardan olur. - Salâh Birsel
- Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya
-
Düzen
Sıraya girmek. Sıraya dizilmek.
-
Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve `ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde` anlamlarında kullanılan bir söz
Ardı sıra gelmek. Arkası sıra koşmak. Önü sıra gitmek. Yanı sıra yürümek.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıra (veya sırasını) savmak
- sıra olmak
- sırası düşmek
- sırası gelmek
- sırası gelmişken
- sırasına getirmek
- sırasına göre
- sırasını kaybetmek
- sıraya dizmek
- sıraya koymak
Birleşik Kelimeler: sıradağ, sıra dayağı, sıra dışı, sıra gecesi, sıra işi, sıra makinesi, sıra malı, sıra saygı, sıra sayı sıfatı, aklı sıra, ara sıra, ardı sıra, arkası sıra, bir sıra, keyfi sıra, önü sıra, peşi sıra, sırtı sıra, yanı sıra, o sırada, abece sırası, alfabe sırası, aşama sırası, söz sırası, tam sırası
ÇAR (Kelime Kökeni: Rusça)
- Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen unvan
AÇI
- Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
-
Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi
Her oyunda, ele aldığım konu için yeni bir şekil, dramatik açıdan ve sahneleme açısından yeni bir üslup bulmaya çalışıyorum. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: açıortay, açıölçer, açı ölçüm, bütünler açı, çevre açı, dar açı, dış açı, dış ters açı, dik açı, doğru açı, geniş açı, iç ters açı, komşu açı, merkez açı, ölü açı, sınır açı, tam açı, ters açı, tümler açı, yöndeş açılar, bakış açısı, görme açısı, görüş açısı, saat açısı, tepe açısı
SAÇ
-
Baş derisini kaplayan kıllar
Kendisini son kez gördüğümde babamın saçları nasıl beyazsa ilk kez gördüğümde de bembeyazdı. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- saç ağartmak
- saçı (veya saçları) değirmende ağartmamak
- saçı başı ağarmak
- saçı başı birbirine karışmak
- saçı bitmedik (veya bitmemiş) (yetim)
- saçına ak (veya kır) düşmek
- saçına başına bakmadan
- saçına kar yağmak
- saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün
- saçını başını yolmak
- saçını süpürge etmek
- saçı sakalı akar gibi
- saçı topuklarını dövmek
- saçı uzun aklı kısa
- saçları iki türlü olmak
- saç saça baş başa
- saç saça baş başa gelmek (veya dövüşmek)
- saç sakal ağartmak
- saç sakal birbirine karışmak
Birleşik Kelimeler: saçkıran, saç kremi, saç örgüsü, sırma saç, takma saç, arapsaçı, cinsaçı, şeytansaçı