Sırt ile Başlayan Kelimeler

SIRT ile başlayan 13 kelime bulunuyor. Başında SIRT olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sırt kelimesinin anlamı nedir? Sırt ile biten kelimeler. İçinde sırt olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

SIRTLANGİLLER19

9 Harfli Kelimeler

SIRTÇILIK16, SIRTLAMAK12, SIRTIKARA12, SIRTARMAK12

8 Harfli Kelimeler

SIRTÜSTÜ15, SIRTARMA11, SIRTLAMA11

7 Harfli Kelimeler

SIRTLIK10, SIRTLAN9

6 Harfli Kelimeler

SIRTÇI12, SIRTAR8

4 Harfli Kelimeler

SIRT6

SIRT

[isim]

[anatomi]

  • Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm

    Arabacı katırın sırtına binmiş. - Falih Rıfkı Atay

[anatomi]

  • İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı
  • Kesici araçların kesmeyen kenarı

    Bıçağın sırtı.

  • Dağların veya tepelerin üst bölümü

    Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki boğaz parçası masmaviydi. - Orhan Veli Kanık

  • İnsanın üstü

    Sırtında hep aynı kahverengi elbise bulunduğuna göre fazla bir kazanç da sağlamıyordu. - Cahit Külebi

  • Bir şeyin üstü, üst bölümü
  • Dikilmiş veya ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırt (veya sırtını) çevirmek
  • sırtı kaşınmak
  • sırtına almak
  • sırtına geçirmek
  • sırtından (para) kazanmak
  • sırtından atmak
  • sırtından bıçaklamak
  • sırtından çıkarmak
  • sırtından geçinmek
  • sırtında yumurta küfesi olmamak
  • sırtını dayamak (veya vermek)
  • sırtını dönmek
  • sırtını sıvazlamak
  • sırtını yere getirmek
  • sırtı yere gelmek
  • sırtı yere gelmemek

Birleşik Kelimeler: sırt sırta, sırtüstü, sırtıkara, sırtı pek, sırtı sıra, sırtı yufka, sallasırt, balıksırtı, bıçaksırtı, bıçak sırtı, dalga sırtı, eşeksırtı, evi sırtında

SIRTAR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kelergillerden bir tür balık

SIRTLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sırtlangillerden, genellikle leşle beslenen, etçil, postu benekli bir hayvan, yeleli kurt (Hyaena)

SIRTLIK

[isim]

  • Sırt dayayacak yer

SIRTARMA

[isim]

  • Sırtarmak (I), (II) işi

SIRTLAMA

[isim]

  • Sırtlamak işi

SIRTLAMAK

[-i]

  • Sırtına alıp yüklenmek

    Balığı sırtlayınca soluğu ninesinin kulübesinde aldı. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Birinin, bir şeyin sorumluluğunu, yükünü veya geçimini üzerine almak

    Gazete satan Babuş daracık omuzlarıyla bir aileyi sırtlayacak. - Peyami Safa

SIRTIKARA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür lüfer

SIRTARMAK

[nesnesiz]

  • Sırıtmak

[nesnesiz]

  • Açıkta kalarak görünmek

[halk ağzında]

  • Karşı koymaya hazırlanmak
  • Diklenmek, karşı koymak

    Sen ona arka vermesen o bize böyle sırtarmazdı. - Orhan Kemal

SIRTÇI

[isim]

[halk ağzında]

  • Taşıyıcı

SIRTÜSTÜ

[zarf]

  • Sırtı yerde olmak üzere

    İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırtüstü yatmak

SIRTÇILIK

[isim]

  • Taşıyıcılık

SIRTLANGİLLER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfına giren birçok türü içine alan etçil hayvanlar familyası