SINDIRILMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SINDIRILMAK harflerini içeren 7 harfli 29 kelime bulunuyor. 7 harfli SINDIRILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ADIMLIK12, KADINSI12, MISIRLI12, SALDIRI12, ISINMAK11, ISIRMAK11, KISILMA11, KISINMA11, KINDIRA11, KIRINIM11, KADINLI11, SIRMALI11, SIRIMAK11, SINIRLI11, SARIMLI11, SALINIM11, SAKINIM11, SIKILMA11, SIKINMA11, ASIRLIK10, ILINMAK10, KIRMALI10, KIRILMA10, KIRINMA10, KILINMA10, NASIRLI10, SARILIK10, SARIKLI10, KARINLI9

KARINLI

[sıfat]

  • Karnı olan
  • Karnı büyük ve çıkıntılı olan

ASIRLIK

[sıfat]

  • Yüzyıllık

ILINMAK

[nesnesiz]

  • Ilık duruma gelmek, ılımak

KIRMALI

[sıfat]

  • Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili

    Beyaz, kırmalı, fistolu bir gecelik giymiş, yalnız bir kızı düşünüyorum. - Nezihe Meriç

KIRILMA

[isim]

  • Kırılmak işi

    Ancak diyince şu bilmem ne kulübüyle bilmem ne kulübünün son maçlarındaki kafa, kol, bacak kırılmasından söz açacağımı sanmayınız. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Yürürken salınma, nazlı yürüyüş

[fizik]

  • Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen ışının doğrultusunu değiştirmesi

    Gözlükleri pencerelerden yansıyan ışık kırılmalarıyla çevresine gökkuşağı renkleri saçıyor. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: kırılma noktası

KIRINMA

[isim]

  • Kırınmak işi

KILINMA

[isim]

  • Kılınmak işi

NASIRLI

[sıfat]

  • Nasırı olan, nasır bağlamış, nasırlaşmış

    Geçtiği yollarda, incecik ellerine, kahır görmüş köylülerin nasırlı elleri sarıldı, ninelerin dua ile titreyen dudakları dokundu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

SARILIK

[isim]

  • Sarı olma durumu

    Yalnız, yüzümün sarılığını, hâlsizliğimi babamdan nasıl saklayacağım? - Aka Gündüz

  • Sarı renk

[tıp]

  • Derinin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık, karaciğer yangısı, hepatit

[tıp]

  • Derinin sarı renk aldığı bir hastalık belirtisi

SARIKLI

[sıfat]

  • Başına sarık sarmış olan, sarığı olan

    Ak sakallı, hırçın bakışlı sarıklı ihtiyarın karşısında kasketleri ters dönmüş, minder üzerinde oturan on tane delikanlı gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

[mecaz]

  • Müslüman din adamı, hoca

ISINMAK

[nesnesiz]

  • Sıcak duruma gelmek

    Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar. - Burhan Felek

  • Üşümesini gidermek

    Şöyle güzel bir sütlü kahve yapayım da içimiz ısınsın. - Elif Şafak

[mecaz]

  • Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak, benimsemek

    Bunca çabamıza karşın halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söyledi. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Var olan gerginlik sona ermek

    Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı. - Halide Edip Adıvar

ISIRMAK

[-i]

  • Dişleri arasına alıp sıkmak

    Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

  • Dişleriyle koparmak

    Ekmekten bir lokma ısırırken hole bakıyorum. - Ahmet Ümit

  • Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek

    Ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra

  • Kumaş dalamak, kaşındırmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ısıracak it (veya köpek) dişini (veya dişlerini) göstermez

KISILMA

[isim]

  • Kısılmak işi

KISINMA

[isim]

  • Kısınmak işi

KINDIRA

[isim]

[halk ağzında]

  • Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu