Sıkı ile Başlayan Kelimeler

SIKI ile başlayan 38 kelime bulunuyor. Başında SIKI olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sıkı kelimesinin anlamı nedir? Sıkı ile biten kelimeler. İçinde sıkı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

SIKINTISIZLIK23,

SIKIŞTIRILMAK22, SIKILAŞTIRMAK21

12 Harfli Kelimeler

SIKIŞTIRILMA21, SIKILAŞTIRMA20

11 Harfli Kelimeler

SIKIYÖNETİM23, SIKIŞTIRICI23, SIKIŞTIRMAK19, SIKILMAZLIK19, SIKILGANLIK19

10 Harfli Kelimeler

SIKIŞTIRIŞ21, SIKINTISIZ19, SIKIŞTIRMA18, SIKIŞIKLIK18, SIKILANMAK14

9 Harfli Kelimeler

SIKICILIK17, SIKINTILI14, SIKILANMA13, SIKILAMAK13

8 Harfli Kelimeler

SIKIŞMAK15, SIKILMAZ15, SIKILGAN15, SIKINMAK12, SIKILMAK12, SIKILAMA12

7 Harfli Kelimeler

SIKIŞMA14, SIKIŞIK14, SIKILIŞ14, SIKIYSA13, SIKINTI11, SIKILIK11, SIKILMA11, SIKINMA11

6 Harfli Kelimeler

SIKICI13, SIKICA12

5 Harfli Kelimeler

SIKIM9, SIKIT8

4 Harfli Kelimeler

SIKI7

SIKI

[sıfat]

  • Dar

    Sıkı bir kemer.

  • İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan

    Sıkı bir denk.

  • Zorlu, güçlü ve etkili

    En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. - Burhan Felek

  • Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan

    Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı
  • Yoğun

    Samsun'a geldiğimi ve kendisiyle daha sıkı temasta bulunmak istediğimi bildirdim. - Atatürk

  • Cimri

[zarf]

  • Sıkıca, iyice

    Sıkı giyinmek.

[isim]

  • Disiplin

[isim]

  • Zorlayıcı durum

    Sıkıya gelmemek. Sıkıyı görünce kaçtı.

[isim]

  • Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları vb. şeylerin tümü

    İlk sıkıyı babam attı. - Samim Kocagöz

  • Güçlü ve çabuk, hızlı

    Karabalçıklı çiftliği, kasabadan sıkı yürüyüşle bir saat çeker. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıkı basmak
  • sıkıdan geçirmek
  • sıkı durmak
  • sıkı tutmak
  • sıkıya almak
  • sıkıya gelmek
  • sıkıysa

Birleşik Kelimeler: sıkı ağızlı, sıkı denetim, sıkı doku, sıkı düzen, sıkı fıkı, sıkı sıkı, sıkıyönetim, ağzı sıkı, eli sıkı, kurusıkı

SIKIT

[isim]

  • Komprime

SIKIM

[isim]

  • Sıkma işi
  • Avucun sıkıldığında alabildiği miktar
  • Bir defada sıkılan miktar

    Kadın, çiğ köfteden bir sıkımını kocasına uzattı. - Orhan Kemal

  • Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar

SIKINTI

[isim]

  • İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet

    İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. - Peyami Safa

  • Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet

    Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm. - Aka Gündüz

  • Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı

    İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bulunmama durumu

    Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi. - İhsan Oktay Anar

[mecaz]

  • Sorun, mesele, sendrom, problem

    Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıkıntı basmak
  • sıkıntı çekmek
  • sıkıntıda olmak
  • sıkıntısı olmak
  • sıkıntı vermek
  • sıkıntıya düşmek
  • sıkıntıya gelememek

Birleşik Kelimeler: can sıkıntısı, geçim sıkıntısı

SIKILIK

[isim]

  • Sıkı olma durumu

[mecaz]

  • Cimrilik

Birleşik Kelimeler: ağzı sıkılık, eli sıkılık

SIKILMA

[isim]

  • Sıkılma işi

[mecaz]

  • Utanma ve çekinme duygusu, hicap

SIKINMA

[isim]

  • Sıkınmak işi

SIKINMAK

[nesnesiz]

  • Kendini sıkmak, zorlamak

Birleşik Kelimeler: ıkına sıkına

SIKILMAK

[nesnesiz]

  • Sıkma işi yapılmak

    Çamaşırlar sıkıldı.

[-den]

  • Can sıkıntısı duymak

    Ama lunaparkların işlemeli dönme dolaplarına bakmaktan hiç sıkılmadı. - Adalet Ağaoğlu

  • Utanıp çekinmek

    O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu. - Memduh Şevket Esendal

  • Sıkıntıya düşmek

Birleşik Kelimeler: utana sıkıla

SIKILAMA

[isim]

  • Sıkılamak işi

SIKICA

[zarf]

  • Sıkı bir biçimde

    İncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı. - Feridun Fazıl Tülbentçi

SIKILANMA

[isim]

  • Sıkılanmak durumu

SIKILAMAK

[-i]

  • Sıkı duruma getirmek
  • Sıkıştırmak
  • Dolma tüfek, tabanca vb. ateşli silahları ağızdan doldurup sıkıştırmak
  • İyice tembih etmek

[mecaz]

  • Bunaltmak

[mecaz]

  • Zorlamak

SIKIYSA

  • kendine güveniyorsa, yürekliyse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıkı basmak
  • sıkıdan geçirmek
  • sıkı durmak
  • sıkı tutmak
  • sıkıya almak
  • sıkıya gelmek

SIKICI

[sıfat]

  • İç sıkan, can sıkan, tedirgin eden

    Etrafında her şey ona sıkıcı ve manasız geliyor. - Haldun Taner