SIKLAŞTIRMA Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

SIKLAŞTIRMA harflerini içeren 8 harfli 50 kelime bulunuyor. 8 harfli SIKLAŞTIRMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sıklaştırma ile başlayan 8 harfli kelimeler. sıklaştırma ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Sıklaştırma olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞARKIMSI15, AŞIRILMA14, AKIŞMALI14, IŞILATMA14, IŞILAMAK14, IŞIKLAMA14, KISALTIŞ14, SIKLAŞMA14, SARMAŞIK14, TAŞIMLIK14, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, ALTMIŞAR13, KIRLAŞMA13, KIŞLATMA13, KITLAŞMA13, KARŞITLI13, MAŞATLIK13, ŞIRLAMAK13, TAŞIRMAK13, ISIRTMAK12, KISALTIM12, KISTIRMA12, SIKTIRMA12, SIKILAMA12, SIRITMAK12, SITMALIK12, SATIMLIK12, TIKSIRMA12, ARITILMA11, ASTIRMAK11, AKITMALI11, ALKARISI11, AKSIRTMA11, ISLATMAK11, KISALTMA11, MAKSATLI11, RASTIKLI11, SIRTLAMA11, SIRLAMAK11, SARILMAK11, SARKITMA11, SATILMAK11, TIKAMALI11, TISLAMAK11, TARLAMSI11, TARIMSAL11, ASTARLIK10, KIRTLAMA10, KASTARLI10

ASTARLIK

[sıfat]

  • Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)

KIRTLAMA

[isim]

[zarf]

  • Kıtlama

    Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk. - Orhan Kemal

KASTARLI

[sıfat]

  • Kastarlanmış olan

ARITILMA

[isim]

  • Arıtılmak işi

ASTIRMAK

[-e]

[-i]

  • Asma işini yaptırmak

    Yıkanan çamaşırları evin arkasında, uzak bir yere astırıyorum. - Aka Gündüz

AKITMALI

[sıfat]

  • Alnında akıtması olan (hayvan)

ALKARISI

[isim]

[halk ağzında]

  • Lohusalara musallat olarak onları boğduğuna inanılan görüntü, çarşamba karısı

AKSIRTMA

[isim]

  • Aksırtmak işi., hapşırtma

ISLATMAK

[-i]

  • Islak duruma getirmek

[argo]

  • Dayak atmak veya ağır hakarette bulunmak

    Müfettiş, gazete sahibini iyice ıslattıktan sonra bastonunu, şapkasını aldı, küfrederek kapıdan çıktı. - Reşat Nuri Güntekin

[argo]

  • Mutlu bir olayı yeme içme ile kutlamak

Birleşik Kelimeler: ahmakıslatan

KISALTMA

[isim]

  • Kısaltmak işi, taksir
  • Kısaltılmış ad veya söz

    TDK, Türk Dil Kurumu adının kısaltmasıdır.

MAKSATLI

[sıfat]

  • Bir amacı olan

[zarf]

  • Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak

RASTIKLI

[sıfat]

  • Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)

    Kaşları rastıklı taze, tatlı bir gözle şimdi kendilerine yaklaşmış askeri süzdü. - Sait Faik Abasıyanık

SIRTLAMA

[isim]

  • Sırtlamak işi

SIRLAMAK

[-i]

  • Bazı nesnelere, toprak kaplara sır (I) sürmek

SARILMAK

[nesnesiz]

  • Sarma işi yapılmak

    Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum. - Refik Halit Karay

[-e]

  • Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak

    Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[-e]

  • Kollarını dolamak, kucaklamak

    Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü. - Ayşe Kulin

  • Bütün gücü ile ele almak
  • Hemen yapmaya koyulmak, girişmek

[mecaz]

  • Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek

    İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sarılıp kundaklanmak