Sık ile Biten Kelimeler

SIK ile biten 9 kelime bulunuyor. Sonu SIK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sık kelimesinin anlamı nedir? Sık ile başlayan kelimeler. İçinde sık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

MARSIK9, SARSIK9, TANSIK8

5 Harfli Kelimeler

FASIK13, BASIK9, KISIK8, KASIK7

4 Harfli Kelimeler

ASIK6

3 Harfli Kelimeler

SIK5

SIK

[sıfat]

  • Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı

    Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.

  • Çok bulunan, çok rastlanan

[zarf]

  • Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla

[zarf]

  • Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak

    Çiçekleri çok sık diktik.

Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık

ASIK

[sıfat]

  • Somurtkan

    O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal

  • Asılı

Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık

KASIK

[isim]

[anatomi]

  • Vücudun karın ile uyluk arasındaki bölümü

    Tabancayı kılıfsız olarak kuşağının arasına, sol kasığının üstüne yerleştirdi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kasık bağı, kasık biti, kasık çatlağı, kasık fıtığı, kasık otu

TANSIK

[isim]

[eskimiş]

  • İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize

    Bir gün Oğuz Atay'ın bir tansık gibi edebiyatımızdan geçtiğini kavrayacağız. - Selim İleri

KISIK

[sıfat]

  • Kısılmış olan
  • Boğuk, güçlükle çıkan (ses)

    Arkasından çıtırtılar, kısık sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan

  • Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı)

[isim]

[coğrafya]

  • Kanyon

MARSIK

[isim]

  • Yapılırken iyice yakılmadığından duman ve koku vererek yandığı için baş ağrısı yapan odun kömürü

    Mangalın üstünde bir boru, marsık kokusu dar sokağı doldurmuş. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

[mecaz]

  • Zayıf ve teni koyu renkte olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • marsık gibi

SARSIK

[sıfat]

  • Sarsılmış

BASIK

[sıfat]

  • Basılmış, yassılaşmış

    Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Çok yüksek olmayan, alçak

    Arka sokağa bakan, dar, basık tavanlı, ışıksız bir yerdi. - Peyami Safa

  • Kısık

    Onun sesi de aynı şekilde basıktı. - Tarık Buğra

FASIK (Kelime Kökeni: Arapça fāsiḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen
  • Kötülük eden, fesatçı