Sık ile Başlayan Kelimeler
SIK ile başlayan 57 kelime bulunuyor. Başında SIK olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sık kelimesinin anlamı nedir? Sık ile biten kelimeler. İçinde sık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
SIKLAŞTIRILMAK22
13 Harfli Kelimeler
SIKINTISIZLIK23, SIKIŞTIRILMAK22, SIKLAŞTIRILMA21, SIKILAŞTIRMAK21
12 Harfli Kelimeler
SIKIŞTIRILMA21, SIKILAŞTIRMA20, SIKLAŞTIRMAK19
11 Harfli Kelimeler
SIKIYÖNETİM23, SIKIŞTIRICI23, SIKIŞTIRMAK19, SIKILMAZLIK19, SIKILGANLIK19, SIKLAŞTIRMA18
10 Harfli Kelimeler
SIKIŞTIRIŞ21, SIKINTISIZ19, SIKIŞTIRMA18, SIKIŞIKLIK18, SIKILANMAK14
9 Harfli Kelimeler
SIKICILIK17, SIKLAŞMAK15, SIKINTILI14, SIKKINLIK13, SIKILANMA13, SIKILAMAK13
8 Harfli Kelimeler
SIKBOĞAZ23, SIKIŞMAK15, SIKILMAZ15, SIKILGAN15, SIKLAŞMA14, SIKMALIK12, SIKTIRMA12, SIKINMAK12, SIKILMAK12,
7 Harfli Kelimeler
SIKIŞMA14, SIKIŞIK14, SIKILIŞ14, SIKIYSA13, SIKACAK12, SIKINTI11, SIKILIK11, SIKILMA11, SIKINMA11
6 Harfli Kelimeler
SIKICI13, SIKMAÇ12, SIKICA12, SIKMAK9, SIKLIK9, SIKKIN9, SIKLET8
5 Harfli Kelimeler
SIKÇA10, SIKIM9, SIKMA8, SIKIT8
4 Harfli Kelimeler
SIKI7
3 Harfli Kelimeler
SIK5
SIK
-
Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı
Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.
- Çok bulunan, çok rastlanan
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
-
Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak
Çiçekleri çok sık diktik.
Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık
SIKI
-
Dar
Sıkı bir kemer.
-
İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan
Sıkı bir denk.
-
Zorlu, güçlü ve etkili
En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. - Burhan Felek
-
Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı
-
Yoğun
Samsun'a geldiğimi ve kendisiyle daha sıkı temasta bulunmak istediğimi bildirdim. - Atatürk
- Cimri
-
Sıkıca, iyice
Sıkı giyinmek.
- Disiplin
-
Zorlayıcı durum
Sıkıya gelmemek. Sıkıyı görünce kaçtı.
-
Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları vb. şeylerin tümü
İlk sıkıyı babam attı. - Samim Kocagöz
-
Güçlü ve çabuk, hızlı
Karabalçıklı çiftliği, kasabadan sıkı yürüyüşle bir saat çeker. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıkı basmak
- sıkıdan geçirmek
- sıkı durmak
- sıkı tutmak
- sıkıya almak
- sıkıya gelmek
- sıkıysa
Birleşik Kelimeler: sıkı ağızlı, sıkı denetim, sıkı doku, sıkı düzen, sıkı fıkı, sıkı sıkı, sıkıyönetim, ağzı sıkı, eli sıkı, kurusıkı
SIKLET (Kelime Kökeni: Arapça s̱iḳlet)
- Ağırlık, yük
- Sıkıntı
Birleşik Kelimeler: ağır sıklet, hafif sıklet, horoz sıklet, orta sıklet, sinek sıklet, tüy sıklet
SIKMA
-
Sıkmak işi
Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Bir tür pantolon veya şalvar
- Bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek
-
Sımsıkı bağlanmış
Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü
- Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal)
- Dar bir tür kadın yeleği
Birleşik Kelimeler: sıkma baş, sıkma köfte
SIKIT
- Komprime
SIKMAK
-
Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak
Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor. - Ömer Seyfettin
-
Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak
Limon sıkmak. Üzüm sıkmak.
-
Dar gelmek
Belimi sıktı kemer - Halk türküsü
-
Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek
Yangına su sıkmak.
-
Silahla ateş etmek
Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak
Çocuğu çok sıkıyorlar.
-
Sıkıntı vermek
İhtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım. - Ömer Seyfettin
- Yalan söylemek
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıkıp suyunu çıkarmak
SIKLIK
- Sık olma durumu
- Sıkça geçme, kullanımı sık olma
- Ses, dalga vb.nin birim zamandaki titreşim sayısı, frekans
Birleşik Kelimeler: kelime sıklığı
SIKKIN
- Çok sıkılmış
- Sıkıntılı, bungun
Birleşik Kelimeler: sıkkın bıkkın, canı sıkkın
SIKIM
- Sıkma işi
- Avucun sıkıldığında alabildiği miktar
-
Bir defada sıkılan miktar
Kadın, çiğ köfteden bir sıkımını kocasına uzattı. - Orhan Kemal
- Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar
SIKÇA
- Oldukça sık
SIKINTI
-
İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. - Peyami Safa
-
Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet
Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm. - Aka Gündüz
-
Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bulunmama durumu
Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi. - İhsan Oktay Anar
-
Sorun, mesele, sendrom, problem
Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıkıntı basmak
- sıkıntı çekmek
- sıkıntıda olmak
- sıkıntısı olmak
- sıkıntı vermek
- sıkıntıya düşmek
- sıkıntıya gelememek
Birleşik Kelimeler: can sıkıntısı, geçim sıkıntısı
SIKILIK
- Sıkı olma durumu
- Cimrilik
Birleşik Kelimeler: ağzı sıkılık, eli sıkılık
SIKILMA
- Sıkılma işi
- Utanma ve çekinme duygusu, hicap
SIKINMA
- Sıkınmak işi
SIKMALIK
-
Sıkılmaya elverişli
Sıkmalık portakal.