Sı ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler
SI harfleri ile başlayan 5 harfli 37 kelime bulunuyor. Başında SI olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "sı ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Sı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SIHHİ15,
SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)
- Sırat köprüsü
- Yol
Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü
SINAİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿī)
- Sanayi ile ilgili, endüstriyel
SITMA
-
Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, ısıtma, malarya
Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıtma tutmak
Birleşik Kelimeler: sıtma ağacı, sıtma bilimi, sıtmagörmemiş, sıtma nöbeti, gizli sıtma
SISKA
-
Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık
Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası. - Elif Şafak
- Karın boşluğuna su dolmuş olan
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıska olmak
- sıskası çıkmak
SIRMA
-
Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel
Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay
-
Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan
Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel
- Rütbe gösteren şerit
Birleşik Kelimeler: sırma saç
SIRLI
-
Sır sürülmüş, sırı olan
Toprak olanları dahi pek zevkle yapılmış olup ekserisi cam gibi sırlıdır. - Falih Rıfkı Atay
- Sırrı olan
SIRIK
-
Değnekten uzun ve kalınca ağaç
Hızlandıkça sırığın gıcırtısı artıyordu. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- sırık gibi
Birleşik Kelimeler: sırık domatesi, sırık fasulyesi, sırık hamalı, sırıkla atlama, sırıkla yüksek atlama, hamal sırığı
SINMA
- Sınmak işi
SINIR (Kelime Kökeni: Rumca)
- İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
- Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
-
Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç
Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı.
-
Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit
Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı. - Halikarnas Balıkçısı
- Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit
- Uç, son
Ata Sözleri ve Deyimler
- sınır çekmek (veya çizmek)
- sınırlarını (veya sınırını) zorlamak
Birleşik Kelimeler: sınır açı, sınıraşan, sınır boyu, sınır dışı, sınır kapısı, sınır karakolu, sınır taşı, açlık sınırı, akma sınırı, takat sınırı, yaş sınırı, yoksulluk sınırı
SINIK
- Kırık, çıkık
- Yenilmiş, bozguna uğramış
SIMAK
- Kırmak, bozmak
- Yenmek, mağlup etmek
SIKMA
-
Sıkmak işi
Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Bir tür pantolon veya şalvar
- Bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek
-
Sımsıkı bağlanmış
Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü
- Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal)
- Dar bir tür kadın yeleği
Birleşik Kelimeler: sıkma baş, sıkma köfte
SIKIT
- Komprime
SIRIM
- Bazı işlerde sicim yerine kullanılan, ince ve uzun, esnek deri parçası
Ata Sözleri ve Deyimler
- sırım gibi
SIKIM
- Sıkma işi
- Avucun sıkıldığında alabildiği miktar
-
Bir defada sıkılan miktar
Kadın, çiğ köfteden bir sıkımını kocasına uzattı. - Orhan Kemal
- Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar