Sı ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

SI harfleri ile başlayan 5 harfli 37 kelime bulunuyor. Başında SI olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "sı ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Sı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SIHHİ15, SIĞMA15, SIĞIR15, SIĞIN15, SIVIK14, SINIF14, SIĞLA14, SIYGI14, SIZIŞ14, SIFIR14, SIYGA13, SINAV13, SIFAT13, SIHRİ11, SIZMA11, SIÇMA11, SIRÇA10, SIKÇA10, SINDI10, SIZAK10, SIÇAN10, SICAK10, SIRIM9, SIKIM9, SITMA8, SISKA8, SIRMA8, SIRLI8, SIRIK8, SINMA8, SINIR8, SINIK8, SIMAK8, SIKMA8, SIKIT8, SIRAT7, SINAİ7

SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)

[isim]

  • Sırat köprüsü

[eskimiş]

  • Yol

Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü

SINAİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿī)

[sıfat]

  • Sanayi ile ilgili, endüstriyel

SITMA

[isim]

[tıp]

  • Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, ısıtma, malarya

    Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıtma tutmak

Birleşik Kelimeler: sıtma ağacı, sıtma bilimi, sıtmagörmemiş, sıtma nöbeti, gizli sıtma

SISKA

[sıfat]

  • Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık

    Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası. - Elif Şafak

[eskimiş]

  • Karın boşluğuna su dolmuş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıska olmak
  • sıskası çıkmak

SIRMA

[isim]

  • Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel

    Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan

    Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel

  • Rütbe gösteren şerit

Birleşik Kelimeler: sırma saç

SIRLI

[sıfat]

  • Sır sürülmüş, sırı olan

    Toprak olanları dahi pek zevkle yapılmış olup ekserisi cam gibi sırlıdır. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Sırrı olan

SIRIK

[isim]

  • Değnekten uzun ve kalınca ağaç

    Hızlandıkça sırığın gıcırtısı artıyordu. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırık gibi

Birleşik Kelimeler: sırık domatesi, sırık fasulyesi, sırık hamalı, sırıkla atlama, sırıkla yüksek atlama, hamal sırığı

SINMA

[isim]

  • Sınmak işi

SINIR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
  • Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
  • Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç

    Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı.

  • Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit

    Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı. - Halikarnas Balıkçısı

[matematik]

  • Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit

[mecaz]

  • Uç, son

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sınır çekmek (veya çizmek)
  • sınırlarını (veya sınırını) zorlamak

Birleşik Kelimeler: sınır açı, sınıraşan, sınır boyu, sınır dışı, sınır kapısı, sınır karakolu, sınır taşı, açlık sınırı, akma sınırı, takat sınırı, yaş sınırı, yoksulluk sınırı

SINIK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kırık, çıkık
  • Yenilmiş, bozguna uğramış

SIMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Kırmak, bozmak
  • Yenmek, mağlup etmek

SIKMA

[isim]

  • Sıkmak işi

    Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir tür pantolon veya şalvar
  • Bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek

[sıfat]

  • Sımsıkı bağlanmış

    Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü

[sıfat]

  • Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal)

[halk ağzında]

  • Dar bir tür kadın yeleği

Birleşik Kelimeler: sıkma baş, sıkma köfte

SIKIT

[isim]

  • Komprime

SIRIM

[isim]

  • Bazı işlerde sicim yerine kullanılan, ince ve uzun, esnek deri parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırım gibi

SIKIM

[isim]

  • Sıkma işi
  • Avucun sıkıldığında alabildiği miktar
  • Bir defada sıkılan miktar

    Kadın, çiğ köfteden bir sıkımını kocasına uzattı. - Orhan Kemal

  • Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar