SÜRÜKLEYİŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SÜRÜKLEYİŞ harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli SÜRÜKLEYİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SÜRÜŞ13,
ERKLİ
- Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir
ERLİK
- Erkeklik, yiğitlik
- Er olma durumu
KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)
-
Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap
Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin
ESKİL
- Aksaray iline bağlı ilçelerden biri
ESRİK
- Sarhoş
Ata Sözleri ve Deyimler
- esrik devenin çulu eğri gerek
KESİR (Kelime Kökeni: Arapça kesr)
-
Bir birimin bölündüğü eşit parçalardan birini veya birkaçını anlatan sayı
Yarım, üçte bir, yüzde üç birer kesirdir.
Birleşik Kelimeler: kesir ölçek, adi kesir, basit kesir, bayağı kesir, bileşik kesir, ondalık kesir
SİRKE
-
Bit, tahtakurusu vb. asalak böceklerin yumurtası
Hepsi bit, sirke içinde; sıvandım, hepsini temizledim. - Halide Edip Adıvar
- Salatalara, yemeklere ekşilik vermek için kullanılan ekşimiş üzüm, elma, limon vb. suyu
- Birtakım kimyasal yöntemlerle hazırlanmış birleşiklerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: sirke ruhu, sirke sineği, elma sirkesi, üzüm sirkesi
SERİK
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
SEKİL
- At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)
EKÜRİ (Kelime Kökeni: Fransızca écurie)
- Ahırdaş
ÜLKER
- Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin
YERLİ
-
Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
Yerli dolap. Yerli sedir.
-
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Belli bir bölgede yetişen, otokton
Yerli muz. Yerli meyve.
- Bir yerin ilk sakini olan, otokton
-
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan
Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney
- Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad
Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli
EŞLİK
- Eş olma durumu
-
Birlikte, beraber
Terminale ancak benim eşliğimde gidebildi.
- Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşlik etmek
İŞLEK
-
Çok işleyen, canlı, hareketli
İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)
İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma. - Tarık Dursun K.
Birleşik Kelimeler: işlek ek
KLİŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cliché)
-
Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha
Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Basmakalıp (söz, görüş vb.)
Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: klişehane, dişi klişe