SÜRÜKLEYİŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SÜRÜKLEYİŞ harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli SÜRÜKLEYİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SÜRÜŞ13, RÜKÜŞ12, ŞÜKÜR12, ÜRKÜŞ12, YÜSRÜ12, YÜKLÜ11, YÜLÜK11, YÜRÜK11, KÜRSÜ10, SÜLÜK10, SÜYEK10, YEŞİL10, KESİŞ9, SERİŞ9, SEKİŞ9, YÜREK9, EŞLİK8, İŞLEK8, KLİŞE8, KİLÜS8, SİYER8, SİYEK8, SÜREK8, SEYİR8, ŞERİK8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ÜLSER8, EKÜRİ7, ÜLKER7, YERLİ7, ESKİL6, ESRİK6, KESİR6, SİRKE6, SERİK6, SEKİL6, ERKLİ5, ERLİK5, KİLER5

ERKLİ

[sıfat]

  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK

[isim]

  • Erkeklik, yiğitlik

[askerlik]

  • Er olma durumu

KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)

[isim]

  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin

ESKİL

[isim]

  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

ESRİK

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esrik devenin çulu eğri gerek

KESİR (Kelime Kökeni: Arapça kesr)

[isim]

[matematik]

  • Bir birimin bölündüğü eşit parçalardan birini veya birkaçını anlatan sayı

    Yarım, üçte bir, yüzde üç birer kesirdir.

Birleşik Kelimeler: kesir ölçek, adi kesir, basit kesir, bayağı kesir, bileşik kesir, ondalık kesir

SİRKE

[isim]

  • Bit, tahtakurusu vb. asalak böceklerin yumurtası

    Hepsi bit, sirke içinde; sıvandım, hepsini temizledim. - Halide Edip Adıvar

[isim]

  • Salatalara, yemeklere ekşilik vermek için kullanılan ekşimiş üzüm, elma, limon vb. suyu
  • Birtakım kimyasal yöntemlerle hazırlanmış birleşiklerin ortak adı

Birleşik Kelimeler: sirke ruhu, sirke sineği, elma sirkesi, üzüm sirkesi

SERİK

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

SEKİL

[isim]

  • At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)

EKÜRİ (Kelime Kökeni: Fransızca écurie)

[isim]

  • Ahırdaş

ÜLKER

[isim]

[gök bilimi]

  • Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin

YERLİ

[sıfat]

  • Taşınamayan, başka yere götürülemeyen

    Yerli dolap. Yerli sedir.

  • Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan

    Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Belli bir bölgede yetişen, otokton

    Yerli muz. Yerli meyve.

  • Bir yerin ilk sakini olan, otokton
  • Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan

    Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney

  • Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad

Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli

EŞLİK

[isim]

  • Eş olma durumu
  • Birlikte, beraber

    Terminale ancak benim eşliğimde gidebildi.

[müzik]

  • Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşlik etmek

İŞLEK

[sıfat]

  • Çok işleyen, canlı, hareketli

    İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)

    İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma. - Tarık Dursun K.

Birleşik Kelimeler: işlek ek

KLİŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cliché)

[isim]

  • Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha

    Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

[mecaz]

  • Basmakalıp (söz, görüş vb.)

    Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: klişehane, dişi klişe