Sürü ile Başlayan Kelimeler

SÜRÜ ile başlayan 40 kelime bulunuyor. Başında SÜRÜ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sürü kelimesinin anlamı nedir? İçinde sürü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

SÜRÜKLEYİCİLİK24,

SÜRÜKLENDİRMEK22

13 Harfli Kelimeler

SÜRÜNDÜRÜLMEK25, SÜRÜKLENDİRME21

12 Harfli Kelimeler

SÜRÜNDÜRÜLME24

11 Harfli Kelimeler

SÜRÜMSÜZLÜK25, SÜRÜŞTÜRMEK22, SÜRÜNDÜRMEK21, SÜRÜKLEYİCİ21, SÜRÜNGENLER20, SÜRÜKLETMEK17, SÜRÜKLENMEK17

10 Harfli Kelimeler

SÜRÜŞTÜRME21, SÜRÜNDÜRME20, SÜRÜKLEYİŞ20, SÜRÜKLENİŞ18, SÜRÜKLETME16, SÜRÜKLENME16, SÜRÜKLEMEK16

9 Harfli Kelimeler

SÜRÜCÜLÜK21, SÜRÜNCEME18, SÜRÜKLEME15

8 Harfli Kelimeler

SÜRÜMSÜZ20, SÜRÜNGEN17, SÜRÜTMEK14, SÜRÜNMEK14, SÜRÜLMEK14

7 Harfli Kelimeler

SÜRÜNÜŞ17, SÜRÜLÜŞ17, SÜRÜCÜL17, SÜRÜMLÜ15, SÜRÜTME13, SÜRÜNME13, SÜRÜMEK13, SÜRÜLME13

6 Harfli Kelimeler

SÜRÜ16, SÜRÜME12

5 Harfli Kelimeler

SÜRÜŞ13, SÜRÜM11

4 Harfli Kelimeler

SÜRÜ9

SÜRÜ

[isim]

  • Evcil hayvanlar topluluğu

    Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu. - Refik Halit Karay

  • Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü

    Sözlerim acı diye kızım gücenme bana / Bak cılız sürüsünü dolaştıran çobana - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Birlikte yaşayan hayvan topluluğu

[mecaz]

  • Yönlendirilebilen insan topluluğu

    Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürüden ayrılanı kurt kapar
  • sürüden ayrılmak
  • sürüsüne bereket!
  • sürüyü güden kurdu görür

Birleşik Kelimeler: sürü sepet, sürü sürü, bir sürü

SÜRÜM

[isim]

[ticaret]

  • Bir ticaret malının satılır olması, revaç

    Bu malın sürümü yoktur.

[ekonomi]

  • Bir paranın geçer olması, tedavül

    Bu para sürümden kaldırıldı.

[ekonomi]

  • Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon
  • Bir konuyla ilgili değişik metinlerden her biri, versiyon

[bilişim]

  • Değişik biçim, versiyon

Birleşik Kelimeler: sürüm sürüm

SÜRÜME

[isim]

  • Sürümek işi

SÜRÜTME

[isim]

  • Sürütmek işi
  • Deniz dibini taramaya yarar, demir bir çerçeveye geçirilmiş ağ
  • Deniz içinde çekilerek balık avlamaya yarar bir olta türü

SÜRÜNME

[isim]

  • Sürünmek işi

[hayvan bilimi]

  • Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi

SÜRÜMEK

[-i]

  • Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  • Hafif bir şeyi sürüklemek

    Ey gökten yere nazlı bir sultan gibi eteklerini basamaklarda sürüyerek aheste aheste inen yolcu! Kaçıncı basamaktasın? - Arif Nihat Asya

  • Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  • Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek

    Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü - Âşık Veysel

SÜRÜLME

[isim]

  • Sürülmek işi

    Kınanın akşamdan yoğrulup ellere ve ayaklara taşırmadan, çizgileri aşmadan sürülmesi lazımdır. - Refik Halit Karay

  • Piyasaya çıkarılma

    Yeni paraların piyasaya sürülmesi için hazırlıklar yapılıyor.

SÜRÜŞ

[isim]

  • Sürme işi

SÜRÜTMEK

[-e]

[-i]

  • Sürüme işini yaptırmak

SÜRÜNMEK

[nesnesiz]

  • Karnı üzerinde sürünerek gitmek

    İçimize tekrar emniyet geldikten sonra, karnımız üstünde sürünerek Nil'e, sonra öteki sahile geçtik. - Refik Halit Karay

[-i]

  • Kendi üzerine koku, krem vb. sürmek

    Bir şişe kolonyayı süründüm.

[-e]

  • Bir şeye değerek geçmek, geçerken değmek

    Duvara sürünmek. Boyaya sürünmek.

  • Sürünme işine konu olmak

    Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün. - Enderunlu Vasıf

[mecaz]

  • Yoksul ve perişan yaşamak

    Semiz bir köpeğe bile yetmeyecek bir parayla bu kadar süründüm. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]

  • Başıboş, sahipsiz kalmak

    Kedi sokaklarda sürünürken bile, eğer sizden korkmadıysa yine mağrur, kibirli ve rahatına düşkündür. - Cahit Külebi

SÜRÜLMEK

[-e]

  • Sürme işine konu olmak veya sürme işi yapılmak

    İki delikanlı dalga geçip otururlarken kapı yeniden sürüldü. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Bir yere sürülmek, gönderilmek

    Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim. - Erhan Bener

SÜRÜKLEME

[-i]

  • Sürüklemek işi

SÜRÜMLÜ

[sıfat]

  • Sürümü çok olan, çok satılan (mal)

SÜRÜKLETME

[isim]

  • Sürükletmek işi

SÜRÜKLENME

[isim]

  • Sürüklenmek işi