[sıfat]

[tıp]

• Arınık

[biyoloji]

• Kısır

[isim]

[eskimiş]

• Ağacın düşen yapraklarını toplayıp dibine gömme

[isim]

• Belirlenmiş zaman, randevu

[sıfat]

[felsefe]

• Maddeyle ilgisi olmayan, manevi olan, spiritüel

• Manevi, özdeksel karşıtı

[isim]

[eskimiş]

• Alıştırma

  Bir zamanlar ben de nefsimi köreltmek için benliğimin burnunu kıracak böyle temrinler yapardım. - Haldun Taner

[isim]

[askerlik]

• Askerin çarpışma sırasında korunması için yapılan toprak siper

  Fakat bu insanların çoğu, metrislerden açılan bir arkebüz yaylımıyla oracıkta yığılıverdiler. - İhsan Oktay Anar

[isim]

[bitki bilimi]

• Mersingillerden, Güney ve Batı Anadolu dağlarında yetişen, yaprakları yaz kış yeşil kalan, gıda ve parfüm sanayisinde ham madde olarak kullanılan, meyvesi murt adıyla bilinen, esansı çıkarılan, beyaz çiçekli, güzel kokulu bir ağaç, mersin ağacı, sazak (Myrtus communis)

  Evlerinin önü mersin / Sular akmaz tersin tersin - Halk türküsü

[isim]

• Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

[isim]

• Ayin

[sıfat]

• Âdet hâline gelmiş

[isim]

• Bir şeyi sahibine verme

• Emanet alınan bir şeyi sahibine geri verme

• Bırakma, devretme, terk etme

  Şehrin teslimi sırasında çok kan döküldü.

[ünlem]

• Teslim ol veya teslim oluyorum sözü

[mecaz]

• Gerçek olduğunu kabul etme, doğrulama

[müzik]

• Fasıl müziğinde peşrevin ve saz semaisinin her hanesi sonunda tekrarlanan parça

Ata Sözleri ve Deyimler

• teslim almak
• teslim bayrağı çekmek
• teslim etmek
• teslim olmak

[isim]

[eskimiş]

• Resmini yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

• tersim etmek

[isim]

• Birinin veya bir topluluğun adına davranma

• Oyun

  Böyle olmakla beraber, gerek orta oyununun gerek tuluatın köylü temsilleri ile bir münasebeti olsa gerek. - Ahmet Kutsi Tecer

[edat]

[halk ağzında]

• Söz gelişi

[eskimiş]

[biyoloji]

• Özümleme

Ata Sözleri ve Deyimler

• temsil etmek

[sıfat]

• Birlikçi, birlikten yana, birleştirici (siyaset)

• Merkeziyetçi

[isim]

• Karaltı

  Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum. - Refik Halit Karay

• Gölge

[isim]

[hayvan bilimi]

• Dar ve uzun kavkılı bir deniz yumuşakçası, denizçakısı (Solen)

[sıfat]

• Belirli aralıklarla yapılan, çıkan, mevkut, periyodik

  Süreli yayın.