SÜRGÜLENMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SÜRGÜLENMEK harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli SÜRGÜLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÜMRÜK15, SÜRGÜN15, GÜNLÜK14, GÜRLÜK14, GÜLMEK13, SÜNGER13, GÜRLEK12, SÜRÜME12, GELMEK11, GERMEK11, GERMEN11, KÜRÜME11, SERGEN11, ÜSKÜRE11, ÜRÜMEK11, KENGEL10, KENGER10, LENGER10, SÜNMEK10, SÜRMEK10, KÜREME9, ÜNLEME9, ÜREMEK9, KERMES8, MESLEK8, MESKEN8, RESMEN8, SERMEK8, SEKMEN8, SEKLEM8, KERMEN7

KERMEN

[isim]

[tarih]

  • Kale

KERMES (Kelime Kökeni: Fransızca kermesse)

[isim]

  • Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı
  • Küçük şehirlerde bayram veya panayır günlerinde yapılan eğlenceli toplantı

MESLEK (Kelime Kökeni: Arapça meslek)

[isim]

  • Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş

    Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu. - Osman Aysu

  • Uğraş

[felsefe]

  • Öğreti

[felsefe]

  • Dizge

[eskimiş]

  • Çığır, okul, ekol

    Edebî meslekler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesleğinin eri (veya erbabı) olmak
  • meslek edinmek

Birleşik Kelimeler: meslek içi eğitim, meslek yaşamı, serbest meslek

MESKEN (Kelime Kökeni: Arapça mesken)

[isim]

  • Konut(I)

    Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesken tutmak

RESMEN (Kelime Kökeni: Arapça resmen)

[zarf]

  • Devlet adına, devletçe, resmî olarak

    Bu, resmen harp ilan olunmaksızın savaş kapısını açmak demekti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince

    Memlekete hareketten önce resmen sefarete müracaat ettim. - Nazım Hikmet

  • Kesinlikle, açıkça, kesin olarak

    Resmen çöpün içinde yaşıyoruz. - Elif Şafak

SERMEK

[-e]

[-i]

  • Kurutmak için asmak

    Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat

  • Göstermek amacıyla asmak veya yaymak

    Çeyiz sermek.

  • Düz bir yere yaymak

    Üzüm sermek. Bulgur sermek.

  • Açarak yaymak veya döşemek

    Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi. - Aka Gündüz

  • Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak

    Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Boşlamak, savsaklamak

Birleşik Kelimeler: sere serpe

SEKMEN

[isim]

  • Tabure
  • Basamak

SEKLEM

[isim]

[halk ağzında]

  • Kıldan, yünden dokunmuş çuval

[sıfat]

  • On batman (un, vb.)

KÜREME

[isim]

  • Küremek işi

ÜNLEME

[isim]

  • Ünlemek işi

ÜREMEK

[nesnesiz]

  • Canlı, doğup çoğalmak

    Altı yedi ay içinde küçük sürü üredi. - Ömer Seyfettin

  • Yetişmek

    Çubuklu bahçede üreyen kızılcık da hiçbir yerde bulunmaz. - Salâh Birsel

[mecaz]

  • Çoğalmak, artmak

    Yün kalın olduğu için örgü çabuk ürüyor.

KENGEL (Kelime Kökeni: Farsça kenger)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kenger

Birleşik Kelimeler: kengel sakızı, sütlü kengel

KENGER (Kelime Kökeni: Farsça kenger)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Birleşikgillerden, yaprakları dikenli yaban bir bitki, eşek dikeni, kengel (Cynara cardunculus)

Birleşik Kelimeler: kenger sakızı

LENGER (Kelime Kökeni: Farsça lenger)

[isim]

[eskimiş]

  • Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap

    Tenha köyün sokaklarında lengerler içinde balık götüren ateş bacaklı çocuklara baktım. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

  • Bu kabın alabileceği miktarda olan

    Beykoz çayırında iddiaya girip bütün bir kuzuyla bir lenger iç pilavı gövdeye rüyamızda mı indirmiştik? - Attila İlhan

[denizcilik]

  • Gemi demiri

SÜNMEK

[nesnesiz]

  • Esnekliğini yitirerek gevşemek

    Bu kumaş kolay kolay sünmez.

  • Kopmadan uzamak, gerilmek