SÜRDÜRÜMLENMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SÜRDÜRÜMLENMEK harflerini içeren 6 harfli 33 kelime bulunuyor. 6 harfli SÜRDÜRÜMLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DÜRÜLÜ14,
KERMEN
- Kale
DERKEN
-
Dendiği hâlde
Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı.
-
Tam o sırada
Derken yağmur iyice bastırmış, gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamıştı. - İhsan Oktay Anar
-
... diye düşünürken
Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik.
-
Hemen sonrasında
Önce maddi kısıtlamalar yüzünden deneyler durdurulmuş, derken pek çok kişi işten çıkarılmıştı. - Elif Şafak
DERNEK
-
Toplantı, düğün
Tıpkı bir düğün, dernek, eğlence biter gibi tatlı tatlı oldu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal topluluk, cemiyet
Edebiyat Derneğinde şiir dünyamızın eski, yeni, birçok şöhretleriyle tanıştım. - Yusuf Ziya Ortaç
- Pazar veya panayır kurulan gün, deri (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- dernek kurmak
Birleşik Kelimeler: dernekevi, düğün dernek, gizli dernek
KERMES (Kelime Kökeni: Fransızca kermesse)
- Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı
- Küçük şehirlerde bayram veya panayır günlerinde yapılan eğlenceli toplantı
MESLEK (Kelime Kökeni: Arapça meslek)
-
Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş
Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu. - Osman Aysu
- Uğraş
- Öğreti
- Dizge
-
Çığır, okul, ekol
Edebî meslekler.
Ata Sözleri ve Deyimler
- mesleğinin eri (veya erbabı) olmak
- meslek edinmek
Birleşik Kelimeler: meslek içi eğitim, meslek yaşamı, serbest meslek
MESKEN (Kelime Kökeni: Arapça mesken)
-
Konut(I)
Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- mesken tutmak
MERMER (Kelime Kökeni: Arapça mermer)
-
Bileşiminde % 75'ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısı da olan, cilalanabilen, billurlaşmış kireç taşı
Fırçayı tutamıyor parmakları nakkaşın / Mermeri oymaz oldu eli heykeltıraşın - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Bu taştan yapılmış
Başhemşire, hastanenin mermer salonunda karşıladı doktoru. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mermer gibi
Birleşik Kelimeler: mermer kireci, su mermeri
- Beyaz ve ince bir tür bez
Birleşik Kelimeler: mermerşahi
RESMEN (Kelime Kökeni: Arapça resmen)
-
Devlet adına, devletçe, resmî olarak
Bu, resmen harp ilan olunmaksızın savaş kapısını açmak demekti. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince
Memlekete hareketten önce resmen sefarete müracaat ettim. - Nazım Hikmet
-
Kesinlikle, açıkça, kesin olarak
Resmen çöpün içinde yaşıyoruz. - Elif Şafak
SERMEK
-
Kurutmak için asmak
Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat
-
Göstermek amacıyla asmak veya yaymak
Çeyiz sermek.
-
Düz bir yere yaymak
Üzüm sermek. Bulgur sermek.
-
Açarak yaymak veya döşemek
Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi. - Aka Gündüz
-
Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak
Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Boşlamak, savsaklamak
Birleşik Kelimeler: sere serpe
SEKMEN
- Tabure
- Basamak
SEKLEM
- Kıldan, yünden dokunmuş çuval
- On batman (un, vb.)
DELMEK
-
Delik açmak, delik duruma getirmek
Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. - Peyami Safa
- İncitmek, kırmak
Birleşik Kelimeler: ciğerdeldi, ağaçdelen, gökdelen, kardelen, kargadelen, zindandelen
DENMEK
-
Ad verilmek
Kadının köylü kılığına girmiş bir şehir kızı denecek kadar nazlı çehresi, endamı ve duruşu var. - Reşat Nuri Güntekin
- Söylenmek, sözü edilmek
DERLEM
- Koleksiyon
- Bir dilin türlü kullanım alanlarından derlenmiş örneklerinin dil bilgisi ve kuramsal dil bilimi araştırmalarında kullanılmak üzere bilgisayar tarafından okunabilecek biçimde bir araya getirilmiş kümesi
DERMEK
-
Bir araya getirmek, derlemek, toplamak, devşirmek
Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben - Faruk Nafiz Çamlıbel