Sür ile Başlayan Kelimeler

SÜR ile başlayan 143 kelime bulunuyor. Başında SÜR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sür ile biten kelimeler. İçinde sür olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

SÜRDÜRÜMLENMEK25, SÜRÜKLEYİCİLİK24, SÜRÜKLENDİRMEK22, SÜRATLENDİRMEK20

13 Harfli Kelimeler

SÜREĞENLEŞMEK27, SÜRÜNDÜRÜLMEK25, SÜRDÜRÜMLENME24, SÜRDÜRÜMLEMEK24, SÜRNATÜRALİZM22, SÜRÜKLENDİRME21, SÜRNATÜRALİST19, SÜRATLENDİRME19

12 Harfli Kelimeler

SÜREĞENLEŞME26, SÜRÜNDÜRÜLME24, SÜRDÜRÜMLEME23, SÜRTÜŞTÜRMEK23, SÜRTÜKLEŞMEK21

11 Harfli Kelimeler

SÜRÜMSÜZLÜK25, SÜRÜŞTÜRMEK22, SÜRTÜŞTÜRME22, SÜRÜNDÜRMEK21, SÜRÜKLEYİCİ21, SÜRTÜNMESİZ21, SÜRGÜLENMEK21, SÜRÜNGENLER20, SÜRTÜKLEŞME20, SÜREKSİZLİK18, SÜRÜKLETMEK17, SÜRÜKLENMEK17, SÜRMELENMEK16, SÜRATLENMEK15

10 Harfli Kelimeler

SÜRDÜRÜMCÜ25, SÜRÜŞTÜRME21, SÜRÜNDÜRME20, SÜRÜKLEYİŞ20, SÜRGÜLENME20, SÜRGÜLEMEK20, SÜRÇÜLİSAN19, SÜRÇTÜRMEK19, SÜRÜKLENİŞ18, SÜREGELMEK18, SÜRREALİZM17, SÜRESİZLİK17, SÜRÜKLETME16, SÜRÜKLENME16, SÜRÜKLEMEK16, SÜRTÜNMELİ16, SÜRMELENME15, SÜRMELEMEK15, SÜRREALİST14, SÜRATLENME14
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

SÜREÖLÇER21, SÜREÖLÇEN21, SÜRÜCÜLÜK21, SÜRGÜLEME19, SÜRÇTÜRME18, SÜRÜNCEME18, SÜRTÜŞMEK18, SÜRDÜRMEK17, SÜRYANİCE17, SÜREYAZAR17, SÜREGELME17, SÜREDURUM17, SÜRTÜKLÜK16, SÜRMANŞET16, SÜREDURAN15, SÜRÜKLEME15, SÜRTÜNMEK15, SÜRTÜLMEK15, SÜRMELEME14, SÜRELETME13

8 Harfli Kelimeler

SÜRGÜSÜZ23, SÜRMENAJ21, SÜRÜMSÜZ20, SÜRDÜRÜŞ20, SÜRVEYAN19, SÜRDÜRÜM18, SÜRTÜNÜŞ18, SÜRÜNGEN17, SÜRTÜŞME17, SÜRDÜRME16, SÜRMESİZ16, SÜRATSİZ15, SÜREKSİZ15, SÜRÜTMEK14, SÜRÜNMEK14, SÜRTÜLME14, SÜRTÜNME14, SÜRÜLMEK14, SÜRMEDAN14, SÜRMELİK12
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

SÜRŞARJ22, SÜRGÜLÜ18, SÜRÜNÜŞ17, SÜRÜLÜŞ17, SÜREĞEN17, SÜRPRİZ17, SÜRÜCÜL17, SÜRFİLE16, SÜRÜMLÜ15, SÜRÇMEK14, SÜRESİZ14, SÜREYYA14, SÜRÜTME13, SÜRÜNME13, SÜREKÇİ13, SÜRÜMEK13, SÜRÜLME13, SÜRYANİ12, SÜRMENE11, SÜRTMEK11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

SÜRÜCÜ16, SÜRGÜN15, SÜRTÜŞ14, SÜRAHİ13, SÜRGİT13, SÜRÇME13, SÜRÜME12, SÜRTÜK11, SÜRTME10, SÜRSAT10, SÜRMEK10, SÜRELİ9

5 Harfli Kelimeler

SÜR14, SÜRFE14, SÜRÜŞ13, SÜRÜM11, SÜR11, SÜRUR9, SÜRME9, SÜRRE8, SÜREK8, SÜRAT8

4 Harfli Kelimeler

SÜRÇ10, SÜRÜ9, SÜRE7

SÜRE

[isim]

  • Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet

    Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız. - Turan Oflazoğlu

Birleşik Kelimeler: süre aşımı, süreölçen, süreölçer, süre ölçümü, süre sonu, süreyazar, bir süre, ek süre, bekleme süresi, bekletme süresi

SÜRRE (Kelime Kökeni: Arapça surre)

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar

Birleşik Kelimeler: sürre alayı, sürre emini

SÜREK

[isim]

  • Süren, devam eden zaman

[sıfat]

  • Hızlı süren, hızlı giden

[halk ağzında]

  • Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü

Birleşik Kelimeler: sürek avı

SÜRAT (Kelime Kökeni: Arapça surʿat)

[isim]

  • Hızlılık, çabukluk, ivinti

[fizik]

  • Hız

Birleşik Kelimeler: sürat katarı

SÜRELİ

[sıfat]

  • Belirli aralıklarla yapılan, çıkan, mevkut, periyodik

    Süreli yayın.

Birleşik Kelimeler: uzun süreli film

SÜRUR (Kelime Kökeni: Arapça surūr)

[isim]

[eskimiş]

  • Sevinç

    Dilde gam var şimdilik lütfeyle gelme ey sürur / Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne - Rasih

SÜRME

[isim]

  • Sürmek işi
  • Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü

    Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu. - Peyami Safa

  • Masa ve dolapta küçük çekmece

[sıfat]

  • Sürülerek kullanılan

    Sürme kapak. Sürme kapı.

Birleşik Kelimeler: sürme iskele, iç sürme, kökten sürme, top sürme

[isim]

  • Kirpik diplerine sürülen siyah boya, sürme, is

    Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürme çekmek
  • sürmeyi gözden çekmek

[isim]

  • Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık

Birleşik Kelimeler: sürme mantarları, buğday sürmesi

SÜRÜ

[isim]

  • Evcil hayvanlar topluluğu

    Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu. - Refik Halit Karay

  • Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü

    Sözlerim acı diye kızım gücenme bana / Bak cılız sürüsünü dolaştıran çobana - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Birlikte yaşayan hayvan topluluğu

[mecaz]

  • Yönlendirilebilen insan topluluğu

    Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürüden ayrılanı kurt kapar
  • sürüden ayrılmak
  • sürüsüne bereket!
  • sürüyü güden kurdu görür

Birleşik Kelimeler: sürü sepet, sürü sürü, bir sürü

SÜRTME

[isim]

  • Sürtmek işi

Birleşik Kelimeler: sürtme ağı

SÜRSAT

[isim]

[tarih]

  • Savaşa giden ordunun geçeceği yollar çevresindeki köylülerden savaş araç ve gereçlerini temin etmesi ve rayiç değeri üzerinden yiyecek satın alması

SÜRMEK

[-e]

[-i]

  • Yönetip yürütmek, sevk etmek
  • Devam etmek

    Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. - Anayasa

  • Önüne katıp götürmek

    Koyunları sürmek.

  • Uzatmak, ileri doğru itmek

    Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor. - Memduh Şevket Esendal

  • Dokundurmak, değdirmek

    Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek

    Mütarekede İngilizler onu Malta'ya sürdüler. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek

    Avucuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor. - Refik Halit Karay

[ticaret]

  • Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak

    Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak

[-i]

  • Herhangi bir durum içinde bulunmak

    Dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

[-i]

  • Pulluk veya sabanla toprağı işlemek

    Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]

  • Olmaya devam etmek

    Baygınlığım ne kadar sürdü bilmiyorum. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

  • Zaman geçmek

    Çok sürmez, her şey düzelir.

[nesnesiz]

  • Zaman almak

    Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü. - Ahmet Haşim

[bitki bilimi]

  • Bitki, ot yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek

    Bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, rutubetli toprakta bir bir arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

  • Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürüp gelmek
  • sürüp gitmek

Birleşik Kelimeler: süreduran, süredurum, süregelmek, sürer durum, kuyruksüren

S

[kimya]

  • Kükürt elementinin simgesi

SÜRMENE

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

SÜRTMEK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek

    Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokundurmak

[nesnesiz]

[teklifsiz konuşmada]

  • Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak

    Çocukcağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürtüp durmak

SÜRTÜK

[isim]

  • Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın

    Bu sürtüğü oğluma almak da sonunda çıkacağı belli olmayan bir felakettir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın

[kaba konuşmada]

  • Hayat kadını