SÜPERMARKETÇİ Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SÜPERMARKETÇİ harflerini içeren 7 harfli 42 kelime bulunuyor. 7 harfli SÜPERMARKETÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SEPETÇİ15, SÜRÇMEK14, ÜRPERME14, SÜREKÇİ13, SERPMEK13, SEMPATİ13, ÜRPERTİ13, ASEPTİK12, ÇİSEMEK12, EPRİMEK12, PEKİTME12, TEPKİME12, ÜÇTEKER12, ARKETİP11, İÇERMEK11, KÜREMSİ11, KASETÇİ11, MÜSTEAR11, MAKETÇİ11, SÜRTMEK11, KÜSTERE10, TERAKÜM10, TÜREMEK10, ÜRETMEK10, AKSETME9, ESKİTME9, ESİRMEK9, ESRİMEK9, ESTİRME9, ESRİTME9, EKSTREM9, İSTEMEK9, MATRİKS9, SERAMİK9, SEKİTME9, ÜRTİKER9, ERİTMEK8, EMEKTAR8, EKTİRME8, KRETASE8, KERAMET8, STEARİK8

ERİTMEK

[-i]

  • Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak

    Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner

[mecaz]

  • Harcayıp tüketmek

[mecaz]

  • Çok üzmek

[mecaz]

  • Zayıflatmak

[mecaz]

  • Yok etmek

EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)

[sıfat]

  • Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)

    Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu

[mecaz]

  • Çok kullanılmış, eski

    Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan

EKTİRME

[isim]

  • Ektirmek işi

    Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz. - Selçuk Erez

KRETASE (Kelime Kökeni: Fransızca crétacé)

[isim]

[jeoloji]

  • Genellikle alt bölümü killi ve kumlu, üst bölümü tebeşir olan İkinci Çağ'ın son dönemi

KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)

[isim]

  • Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum

    Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Olağanüstü durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
  • kerameti kendinden menkul
  • keramette bulunmak

Birleşik Kelimeler: keramet sahibi

STEARİK (Kelime Kökeni: Fransızca stéarique)

[isim]

[kimya]

  • Bitkisel ve özellikle hayvansal stearin durumunda bulunan stearik asit (CH3-(CH2)16-CO2H)

AKSETME

[isim]

  • Aksetmek işi

ESKİTME

[isim]

  • Eskitmek işi

ESİRMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Sarhoş olmak
  • Aklını yitirmek, delirmek
  • Çok kızmak, sertleşmek

ESRİMEK

[nesnesiz]

[eskimiş]

  • Herhangi bir sebeple kendinden geçmek, gaşyolmak
  • Coşup kendinden geçmek, vecde gelmek

    Esridi Yunus'un canı / Bana seni gerek seni - Yunus Emre

  • Mest olmak, sarhoş olmak

ESTİRME

[isim]

  • Estirmek işi

ESRİTME

[isim]

  • Esritmek işi

EKSTREM (Kelime Kökeni: Fransızca extrême)

[sıfat]

  • Aşırı
  • Sıra dışı

İSTEMEK

[-i]

  • İstek duymak, arzulamak

    İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. - Peyami Safa

[-i]

[-den]

  • Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek

    Bir gün benden okumak için kitap istedi. - Falih Rıfkı Atay

  • Görmek istediğini bildirmek

    Sizi isteyen kimdi?

  • Gerek olmak

    Yurdun ilerlemesi için çok çalışmak ister.

  • Evlenmek dileğinde bulunmak

    Komşunun kızını istemişler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istediği gibi
  • istediği gibi at koşturmak (veya oynatmak)
  • istediğini söyleyen istemediğini işitir
  • istemem diyenden korkmalı
  • istemesini bilmek
  • ister misin?
  • isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara

Birleşik Kelimeler: ister istemez

MATRİKS (Kelime Kökeni: Almanca Matrix)

[isim]

[biyoloji]

  • İçinde birçok biyolojik olayın meydana geldiği, akıcılığı az, cansız bir sıvı ortam