SÜPERMARKETÇİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SÜPERMARKETÇİ harflerini içeren 6 harfli 116 kelime bulunuyor. 6 harfli SÜPERMARKETÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PÜRÇEK15, KAMPÜS14, MÜSPET14, PRESÇİ14, PERÇEM14, KERPİÇ13, KETÇAP13, PÜRİST13, SÜRÇME13, ESTAMP12, SPERMA12, SERPME12, ÇİSEME11, EPRİME11, ESPERİ11, EMPATİ11, EKSPER11, KİSPET11, KÜRTÇE11, KAPRİS11, MESTÇİ11, MEKTEP11, MERKEP11, PRİMAT11, PESETA11, SPİKER11, SERTAP11, SEPTİK11, SEÇMEK11, TEPMEK11, TÜRKÇE11, ÜRETEÇ11, ÇİTMEK10, ÇEMREK10, ÇERMİK10, EMEKÇİ10, İÇERME10, KARPİT10, MÜSKAT10, MÜSAİT10, MERTÇE10, PRATİK10, PARTER10, PARİTE10, PERTEK10, PATRİK10, SÜMTER10, SÜRTME10, SÜRMEK10, TERAPİ10, TERKİP10, TÜMSEK10, TAKRİP10, KÜREME9, MERKÜR9, TÜREME9, ÜREMEK9, ÜREMİK9, ÜRETİM9, ÜRETME9, AKTÜER8, ESİRME8, ESKİME8, ESKRİM8, ESRİME8, İSTEME8, KERMES8, MİKSER8, MİSKET8, MESİRE8, METRES8, METRİS8, MATRİS8, MASTER8, SERMEK8, TERSİM8, TAKSİM8, ASETİK7, ASKERİ7, AKTRİS7, ERTESİ7, ESARET7, ESATİR7, ERİTME7, ERİMEK7, ETKİME7, EMARET7, EKSERİ7, EKSTRA7, EKSTRE7, İSKETE7, İSTEKA7, İKAMET7, İMARET7, KAMERİ7, KERİME7, KERTME7, KESRET7, KATMER7, MİKTAR7, METRİK7, MARKET7, MARTİR7, MERTEK7, MERKAT7, SİRKAT7, SEKTER7, TERMİK7, TAKSİR7, TEKSİR7, EKARTE6, KRATER6, KRİTER6, TAKRİR6, TEKRİR6, TEKRAR6

EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)

[sıfat]

  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

KRATER (Kelime Kökeni: Fransızca cratère)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağ ağzı

Birleşik Kelimeler: krater gölü

KRİTER (Kelime Kökeni: Fransızca critère)

[isim]

  • Ölçüt

TAKRİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Yerleştirme, yerleştirilme
  • Anlatma, ders verme

    Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi? - Haldun Taner

  • Önerge

[hukuk]

  • Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takrir etmek
  • takrir vermek

TEKRİR (Kelime Kökeni: Arapça tekrīr)

[isim]

  • Tekrar etme, yeniden söyleme

[edebiyat]

  • Bir yazıda, bir şiirde sözü veya kavramı anlatımı pekiştirmek amacıyla sık sık tekrar etme sanatı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekrir etmek

TEKRAR (Kelime Kökeni: Arapça tekrār)

[isim]

  • Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması

    Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim

  • Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme

[zarf]

  • Bir daha, yine, yeniden, gene

    Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekrar etmek

Birleşik Kelimeler: tekrar tekrar

ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)

[sıfat]

[kimya]

  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit

ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)

[sıfat]

  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye

AKTRİS (Kelime Kökeni: Fransızca actrice)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Kadın oyuncu

    Matmazel, sizin mükemmel bir aktris olduğunuzu işitiyorum. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: başaktris

ERTESİ

[sıfat]

  • Bir günün, haftanın, ayın, mevsimin, yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl), ferdası

    Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

ESARET (Kelime Kökeni: Arapça esāret)

[isim]

  • Kölelik, tutsaklık, esirlik

    Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım. - Ahmet Midhat

  • Boyunduruk

    İlim ve teknik bugün insanı tabiatın esaretinden kurtaran çeşitli vasıtalar icat etmiştir. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Hâkimiyet altında bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esarette kalmak

ESATİR (Kelime Kökeni: Arapça esāṭīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji

    Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi? - Reşat Nuri Güntekin

ERİTME

[isim]

  • Eritmek işi

[fizik]

  • Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi

[sıfat]

  • Eritilerek elde edilen

Birleşik Kelimeler: eritme peynir

ERİMEK

[nesnesiz]

  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

  • Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek

    Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak

[mecaz]

  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Utancından çok sıkılmak

[mecaz]

  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir