SÜNGÜLEŞME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SÜNGÜLEŞME harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli SÜNGÜLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Süngüleşme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Süngüleşme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÜMÜŞ17, GÜLÜŞ16, GÜMÜL14, GÜNEŞ14, SÜNGÜ14, GÜNLÜ13, ÜŞÜME13, GÜLME12, GELME10, SÜLÜN10, ŞEMSE10, EŞLEM9, ENGEL9, GELEN9, GENEL9, MELEŞ9, MENŞE9, SÜMEN9, SÜNME9, LÜMEN8, ÜNLEM8, MESEN7, MESEL7, MELES7, NEMSE7, SEMEN7, ENLEM6, SELEN6

ENLEM

[isim]

[coğrafya]

  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi

SELEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Ses, haber, bilgi

MESEN (Kelime Kökeni: Fransızca mécène)

[isim]

  • Sanat ve bilim adamlarını koruyan kimse

    Anacığı Sait Faik'in tek meseni, en anlayışlı dostu, sır yoldaşı oldu dünyada. - Haldun Taner

MESEL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)

[isim]

[eskimiş]

  • Örnek alınacak söz

    Büyükannemin sık sık kullandığı bir mesel belleğimde beliriyor. - Haldun Taner

  • Atasözü
  • Eğitici hikâye veya masal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesel olmak

Birleşik Kelimeler: darbımesel, iradımesel

MELES

[isim]

[halk ağzında]

  • Beli çökük at

NEMSE

[isim]

[tarih]

  • Nemçe

SEMEN (Kelime Kökeni: Arapça semen)

[isim]

[eskimiş]

  • Semizlik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • semen peyda etmek

[isim]

[hukuk]

  • Satım sözleşmesinde alıcının borcu

LÜMEN (Kelime Kökeni: Fransızca lumen)

[isim]

[fizik]

  • Işık şiddeti 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akısı

Birleşik Kelimeler: lümensaat

ÜNLEM

[isim]

[dil bilgisi]

  • Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb
  • Ünlem işareti

Birleşik Kelimeler: ünlem işareti

EŞLEM

[isim]

  • Kopya

ENGEL

[isim]

  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

  • Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  • Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  • Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer

[spor]

  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli

GELEN

[sıfat]

  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

[fizik]

  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

GENEL

[sıfat]

  • Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

    Genel seçim. Genel tarih.

  • Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan

    Söylediklerim kuşkusuz genel anlamda geçerli. - Adalet Ağaoğlu

  • Yetkisi ve sorumluluğu çok olan

    Genel başkan. Genel müdür.

  • Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)

    Genel kitaplık.

  • Bir genelleme sonucunda elde edilen

    Genel düşünce.

Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ

MELEŞ

[isim]

[halk ağzında]

  • İki kuzulu koyun

MENŞE (Kelime Kökeni: Arapça menşeʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Başlangıç, bir şeyin çıktığı yer, köken, kaynak, sebep

    Yeter ki marazın menşesi anlaşılmış olsun. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: menşe şehadetnamesi