SÜMSÜKGİLLER Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SÜMSÜKGİLLER harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli SÜMSÜKGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÜMRÜK15,
ESKRİM (Kelime Kökeni: Fransızca escrime)
- Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu
MİKSER (Kelime Kökeni: İngilizce mixer)
- Çırpıcı
- Karmaç
SİLMEK
-
Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi. - Ömer Seyfettin
-
Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak
Türküler çağırarak tahta siliyorlar. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek
Daktilo yanlışlarını iğneyle kazıyarak sildi.
- Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek
-
Üzerini çizerek atmak, yok etmek
Defterden adını silmişler.
- İlişkisini koparmak, yok saymak
-
Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak
Takımı sahadan silmek.
-
Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek
Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- silip atmak
- silip süpürmek
Birleşik Kelimeler: sil baştan
SİLKME
- Silkmek işi
-
İri doğranmış kabak, patlıcan vb. sebzelerle yapılan et yemeği
Patlıcan silkmesi.
- Halterde ayakları açarak halteri önce omuz üstüne sonra baş üstüne, dirsekleri bükmeden kaldırma biçimi
SESLİK
- Her tür sesli belgenin saklandığı yer
KÜMELİ
- Kümesi olan
- Birikmiş, katılmış, kümülatif
SÜRELİ
-
Belirli aralıklarla yapılan, çıkan, mevkut, periyodik
Süreli yayın.
Birleşik Kelimeler: uzun süreli film
ÜREMİK (Kelime Kökeni: Fransızca urémique)
- Üremiyle ilgili olan
SÜRMEK
- Yönetip yürütmek, sevk etmek
-
Devam etmek
Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. - Anayasa
-
Önüne katıp götürmek
Koyunları sürmek.
-
Uzatmak, ileri doğru itmek
Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor. - Memduh Şevket Esendal
-
Dokundurmak, değdirmek
Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
Mütarekede İngilizler onu Malta'ya sürdüler. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek
Avucuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor. - Refik Halit Karay
-
Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak
-
Herhangi bir durum içinde bulunmak
Dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Pulluk veya sabanla toprağı işlemek
Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. - Ömer Seyfettin
-
Olmaya devam etmek
Baygınlığım ne kadar sürdü bilmiyorum. - Aka Gündüz
-
Zaman geçmek
Çok sürmez, her şey düzelir.
-
Zaman almak
Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü. - Ahmet Haşim
-
Bitki, ot yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek
Bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, rutubetli toprakta bir bir arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı. - Refik Halit Karay
- Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- sürüp gelmek
- sürüp gitmek
Birleşik Kelimeler: süreduran, süredurum, süregelmek, sürer durum, kuyruksüren
GİRMEK
-
Dışarıdan içeriye geçmek
Birlikte kiliseden içeri giriyoruz, ben topallıyorum. - Adalet Ağaoğlu
-
Sığmak
Elim bu eldivene girmiyor.
-
Katılmak
Bugün edebiyat imtihanına girdim. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Almak, fethetmek
Ordularımız İstanbul'a girdiler. - Memduh Şevket Esendal
- İncelemek, ayrıntılara inmek
-
Girişmek, başlamak
Kaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum. - Nurullah Ataç
-
Bulaşmak
Koyunlara kelebek hastalığı girdi.
-
Sulu bir şeyin veya su dolu bir yerin içine batmak veya dalmak
Denize girmek. Ceketinin ucu tabağa giriyor.
-
Zaman anlamlı kavramlar için gelmek
İlkbahar girdi.
- Ağrı, sancı başlamak, saplanmak
-
Yeni bir duruma geçmek, dönüşmek
Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu. - Ömer Seyfettin
- İyice anlamak, iyice bilmek
- Kavgaya tutuşmak
-
Erişmek, ulaşmak
Yirmisine girdi.
-
Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak
Tuz genellikle her yemeğe girer.
-
Yazılmak, başlamak
Okula girdi.
- Yemek yemek
- Yüklenmek
-
Tecavüz etmek, geçmek
Komşu, tarlamıza beş metre girdi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- girecek delik aramak
- girip çıkmak
GEMLİK
- Bursa iline bağlı ilçelerden biri
KÜRÜME
- Kürümek işi
SÜSMEK
-
Boynuzlu hayvan boynuzu ile vurmak, tos vurmak
Koç çocuğu süsmüş.
ÜSKÜRE
- Topraktan veya madenden yapılmış çorba tası, çukur çanak
ÜRÜMEK
- Havlamak
Ata Sözleri ve Deyimler
- ürüyen köpek ısırmaz