SÜMEROLOJİ Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

SÜMEROLOJİ harflerini içeren 3 harfli 22 kelime bulunuyor. 3 harfli SÜMEROLOJİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sümeroloji ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Sümeroloji olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

OJE13, JEL12, MÜL6, SOM6, MOR5, MİS5, ROM5, SİM5, SOL5, SEM5, ÜRE5, İRS4, LOR4, LİM4, MİR4, MİL4, OLE4, ROL4, SEL4, SER4, İLE3, LİR3

İLE

[bağlaç]

  • Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz

    Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz. - Ömer Seyfettin

  • Bazı soyut adlara getirildiğinde `... olarak, ... bir biçimde` anlamında durum zarfları oluşturan bir söz

    Merhametle ona bakıyordu.

  • Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz

    Annesi ile babası geldiler. Leylâ ile Mecnun. Gelmeleri ile gitmeleri bir oldu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... ile beraber

LİR (Kelime Kökeni: Fransızca lyre)

[isim]

[müzik]

  • Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı

İRS (Kelime Kökeni: Arapça irs̱)

[isim]

[eskimiş]

[biyoloji]

  • Kalıtım

LOR (Kelime Kökeni: Farsça lor)

[isim]

  • Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir

    Teyzem iki dolu kaşık lora, günlük iki yumurta kırdı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: soya loru

LİM (Kelime Kökeni: Fransızca lime)

[isim]

  • Küçük limon

MİR (Kelime Kökeni: Farsça mīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Baş, kumandan, amir
  • Bey, emîr

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirim

Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva

MİL (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı

[isim]

  • Türlü işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk
  • Göze sürme çekmeye yarayan, kemik veya fil dişinden yapılmış ince ve uzun araç

Birleşik Kelimeler: eksantrik mili, kenet mili, krank mili

[isim]

[matematik]

  • Karada 1609, denizde 1852 metre olarak kabul edilen bir uzaklık ölçü birimi

    Köprü ile Kadıköy arasındaki mesafenin kaç mil olduğunu bilmiyordum. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mil yapmak

Birleşik Kelimeler: deniz mili, hava mili, kara mili

OLE (Kelime Kökeni: İspanyolca ole)

[ünlem]

  • Yaşa

    Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle / Her kalbi dolduran zile, her sineden ole! - Yahya Kemal Beyatlı

ROL (Kelime Kökeni: Fransızca rôle)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı

    Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış. - Fikret Otyam

[mecaz]

  • Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev

    Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Gerçek olmayan davranış, gösteriş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rol almak
  • rol çalmak
  • rol kesmek
  • rol oynamak
  • rolüne çıkmak
  • rolü olmak
  • rol yapmak

Birleşik Kelimeler: rol çatışması, rol iflası, başrol

SEL (Kelime Kökeni: Arapça seyl)

[isim]

  • Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını

[mecaz]

  • Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın

    Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış

[mecaz]

  • Yoğunluk

    Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sele gitmek
  • sele kapılmak
  • sel gibi akmak
  • sel gider, kum kalır
  • sel götürmek
  • sel olup akmak
  • sel seli götürmek

Birleşik Kelimeler: buzul seli, sevgi seli

SER (Kelime Kökeni: Farsça ser)

[isim]

[eskimiş]

  • Baş, kafa
  • Başkan, reis

    Sertabip. Sermürettip.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serde ... var
  • ser verip sır vermemek

Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver

[isim]

  • Limonluk

    Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir. - Aydın Boysan

MOR

[isim]

  • Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım

MİS (Kelime Kökeni: Arapça misk)

[isim]

  • Güzel

    Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mis gibi

Birleşik Kelimeler: mis sabunu, mis üzümü

[isim]

  • Evlenmemiş kadın

ROM (Kelime Kökeni: İngilizce rum)

[isim]

  • Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla oluşturulan alkollü sert içki

SİM (Kelime Kökeni: Farsça sīm)

[isim]

[eskimiş]

  • Gümüş
  • Genellikle işlemelerde kullanılan, gümüş görünüşünde ve parlaklığında olan iplik vb

[sıfat]

  • Gümüş gibi parlayan

[isim]

[halk ağzında]

  • İşaret