SÜMBÜLTEBER Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SÜMBÜLTEBER harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli SÜMBÜLTEBER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BÜRÜM12,
ESTER (Kelime Kökeni: Almanca Ester)
- Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde
ETSEL
- Ete ait
-
Cinselliğe ait
Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlak kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa başına bunların geleceğini düşünüyordu. - Selim İleri
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
SETRE (Kelime Kökeni: Arapça setre)
-
Düz yakalı, önü ilikli bir ceket türü
Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı. - Memduh Şevket Esendal
SETER (Kelime Kökeni: İngilizce setter)
- Uzun tüylü İngiliz köpeği
TEMEL (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. - Halide Edip Adıvar
- Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur
-
En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz
Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır. - Burhan Felek
-
Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- temel atmak
- temel kakmak
- temel tutmak
Birleşik Kelimeler: temel bilimler, temel cümle, temel çivisi, temel direği, temel direk, temel duruş, temel duvarı, temel eğitim, temel haklar, temel harf, temel kazısı, temel öğretim, temel önerme, temel sayılar, temel taşı, temel tümce
TELES
- Yıpranmış, hırpalanmış bir biçimde telleri, lifleri meydana çıkmış
TELEM (Kelime Kökeni: Fransızca téléimprimeur sözünün kısaltılmış biçimi)
- Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
TERES
- Pezevenk
BETER (Kelime Kökeni: Farsça bedter)
-
Daha kötü, çok kötü
Çöller, Yemen ellerinden beter imiş. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- beter etmek
- beterin beteri var
Birleşik Kelimeler: besbeter, beş beter
ESMER (Kelime Kökeni: Arapça esmer)
- Siyaha çalan buğday rengi
-
Kurşuni renk
Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra
-
Bu renkte olan
Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt
-
Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız
Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- esmere al bağla, karşısına geç ağla
Birleşik Kelimeler: esmer amber, esmer buğday, esmer küf, esmer küfler, esmer su yosunları, esmer şeker, esmer un, barut esmeri
ELBET (Kelime Kökeni: Arapça elbet)
-
Elbette
Gelirken de elbet bir şeyler getiriyor yanında. - Elif Şafak