SÜBLİMLEŞTİRMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SÜBLİMLEŞTİRMEK harflerini içeren 6 harfli 158 kelime bulunuyor. 6 harfli SÜBLİMLEŞTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÜKREŞ13, BİLMİŞ12, MÜMBİT12, MÜŞRİK12, MÜRŞİT12, MÜBREM12, ÜLEŞME12, BEŞERİ11, BEŞİRİ11, BEŞLİK11, EMİŞME11, KÜBİST11, KÜMBET11, MEŞİME11, MÜSMİR11, MÜSLİM11, ŞERBET11, TÜMBEK11, TEBŞİR11, ÜRETİŞ11, BİSMİL10, ERİŞİM10, ERİŞME10, EŞEKSİ10, EŞİLME10, EKŞİME10, İTİŞME10, İŞEMEK10, İŞETME10, İŞİTME10, İŞLEME10, İLİŞME10, MÜKRİM10, SÜMTER10, SÜRTME10, SÜRMEK10, SERKEŞ10, ŞİSTLİ10, TEŞMİL10, TÜMSEK10, BİLMEK9, BİLEME9, BİTLİS9, BİTMEK9, BESLEK9, BESİLİ9, BERTME9, BELLEM9, ERİTİŞ9, ERİŞTE9, EKSİBE9, EKŞİLİ9, ELBİSE9, İKİŞER9, İLETİŞ9, KÜREME9, KÜMELİ9, LEŞKER9, SİLÜET9, SÜRELİ9, ŞİKELİ9, ŞİRKET9, TEŞRİK9, TEŞRİİ9, TEŞKİL9, TÜREME9, TÜMLER9, TEMBEL9, ÜMİTLİ9, ÜREMEK9, ÜREMİK9, ÜRETİM9, ÜRETME9, BİTLER8, BİRLİK8, BRİKET8, BERTİK8, BERİKİ8, BERELİ8, BETİLİ8, BELLİK8, BELLEK8, ESİRME8, ESKİME8, ESKRİM8, ESRİME8, EBELİK8, EMİLME8, İSLEME8, İSTEME8, İMLEME8, KİBRİT8, KERMES8, MİKSER8, MİSTİK8, MİSKET8, MESLEK8, MESİRE8, METRES8, METRİS8, MEMELİ8, MELTEM8, RİTÜEL8, SİLMEK8, SİLKME8, SERMEK8, SEKLEM8, TESLİM8, TERSİM8, TEKBİR8, TEMSİL8, TELLÜR8, TEBRİK8, ERTESİ7, ERİTME7, ERİKSİ7, ERİMEK7, ETKİME7, EKİLME7, EMEKLİ7, EKSERİ7, EKSTRE7, ELEMLİ7, İSKETE7, İSKELE7, İSTERİ7, İTİLME7, İKİLEM7, İLETİM7, İLETME7, KİLİSE7, KERİME7, KERTME7, KESELİ7, KELİME7, KESRET7, KESTEL7, LİSELİ7, MİLLET7, METRİK7, MELİKE7, MERTEK7, RİTMİK7, RİSKLİ7, STERİL7, SERİLİ7, SEKTER7, SEKİLİ7, TERMİK7, TEKSİR7, TEKMİL7, TELEKS7, TEMLİK7, ETKİLİ6, İLETKİ6, KİRTİL6, LEKELİ6, TERLİK6

ETKİLİ

[sıfat]

  • Etkisi olan, kuvvetli, tesirli, müessir, patetik

    Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etkili olmak

Birleşik Kelimeler: etkili madde

İLETKİ

[isim]

[matematik]

  • Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale

KİRTİL

[isim]

[denizcilik]

  • Büyük kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş sepet

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma

TERLİK

[isim]

  • Genellikle ev içinde giyilen, deri, naylon vb. şeylerden yapılan, arkası açık, hafif ve türlü biçimlerde ayak giysisi

    Bu sıcak mevsimde tozlu ve yün terliklerini sürüyerek gidiyor. - Refik Halit Karay

[halk ağzında]

  • Beyaz patiskadan dikilen veya yünden örülen takke, başlık

    Kenarları dört parmak yağ bağlamış fesinin eski terlikten hiç farkı kalmamış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: mercan terliği

ERTESİ

[sıfat]

  • Bir günün, haftanın, ayın, mevsimin, yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl), ferdası

    Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

ERİTME

[isim]

  • Eritmek işi

[fizik]

  • Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi

[sıfat]

  • Eritilerek elde edilen

Birleşik Kelimeler: eritme peynir

ERİKSİ

[sıfat]

  • Eriği andıran, eriğe benzeyen, erik gibi

ERİMEK

[nesnesiz]

  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

  • Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek

    Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak

[mecaz]

  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Utancından çok sıkılmak

[mecaz]

  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

EKSERİ (Kelime Kökeni: Arapça eks̱erī)

[zarf]

[eskimiş]

  • Genellikle

    Ekseri kocaya varmamış kızlarda olduğu gibi Gülsen'de de tatsız bir bedbahtlık vardır. - Reşat Nuri Güntekin

EKSTRE (Kelime Kökeni: Fransızca extrait)

[isim]

  • Öz(I)

[ticaret]

  • Hesap özeti

[kimya]

  • Özüt

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar