SÖZCÜK ile Oluşan Kelimeler (SÖZCÜK Kelime Türetme)
SÖZCÜK harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. SÖZCÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sözcük kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
SÖZCÜK21
5 Harfli Kelimeler
SÖZCÜ20, ÖKSÜZ17
4 Harfli Kelimeler
ÖKÜZ15
3 Harfli Kelimeler
ÖCÜ14, SÖZ13, KÖZ12, CÜZ11, KÖS10, KÜS6
2 Harfli Kelimeler
ÖZ11, ÜS5
ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)
- Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
- Kök, asıl, temel, esas
-
Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer
Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge
Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü
KÜS
-
Dargın
Bu sınıfta küs çocuklar var.
KÖS (Kelime Kökeni: Farsça kūs)
- Savaşlarda, alaylarda at, deve veya araba üzerinde taşınan ve işaret vermek için kullanılan büyük davul
Ata Sözleri ve Deyimler
- kös dinlemek
Birleşik Kelimeler: kös kös
C
- Karbon elementinin simgesi
- Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir
ÖZ
-
Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - Haldun Taner
-
`Kendine, kendi kendini` anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz
Öz eleştiri, öz yönetim.
-
Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre
Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
- Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
-
Kendi, zat
Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan
-
Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde. - Aka Gündüz
-
Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm
Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- özü sözü bir (olmak)
Birleşik Kelimeler: öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü
-
Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
Size öz evladım gibi davranacağım. - Ayşe Kulin
- İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı(I)
Birleşik Kelimeler: öz kardeş
- Dere, çay
- Sulak, verimli yer
KÖZ
- Küçük kor parçası
SÖZ
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük
-
Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Kesinlik kazanmayan haber, söylenti
Ortalıkta bir söz dolaşıyor.
-
Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme
O, sözünde duran bir adamdır.
-
Müzik parçalarının yazılı metni, güfte
Şarkının sözleri çok anlamlı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- söz açmak
- söz almak
- söz altında kalmamak
- söz anlamaz
- söz anlatmak
- söz anlayan beri gelsin
- söz aramızda
- söz atmak
- söz ayağa düşmek
- söz bir, Allah bir
- söz çakmak
- söz çıkarmak
- söz çıkmak
- sözde kalmak
- sözden anlamak
- söz dinlemek (veya tutmak)
- söz düşmemek
- söz düşürmek
- söze atılmak
- söze başlamak
- söze boğmak
- söze dalmak
- söze karışmak
- söze son vermek
- söz etmek
- söze yatmak
- söz geçirmek
- söz gelmek
- söz getirmek
- söz götürmek
- söz götürmez
- söz gümüşse sükût altındır
- söz işitmek
- söz kaldıramamak
- söz kesmek
- söz olmak
- söz sözü açmak
- söz taşımak
- söz tutmak
- sözü (veya sözünü) çevirmek
- sözü açılmak
- sözü ağzına tıkamak
- sözü ağzında bırakmak
- sözü ağzında gevelemek
- sözü ağzında kalmak
- sözü ağzından almak
- sözü bağlamak
- sözü dağıtmak
- sözü dolandırmak
- sözü döndürüp dolaştırmak
- sözü edilmek
- sözü geçmek
- sözü kesmek
- sözü kısa kesmek
- sözüm meclisten dışarı
- sözü mü olur?
- sözüm yabana
- sözün ardı boşa çıkmak
- sözünde durmak
- sözünden çıkmamak
- sözünden dönmek
- sözüne gelmek
- sözüne sadık kalmak
- sözünü (veya sözünüzü) balla kestim (veya kesiyorum)
- sözünü bağlamak
- sözünü bilmek
- sözünü bilmemek
- sözünü esirgememek (veya sakınmamak)
- sözünü etmek
- sözünü geri almak
- sözünü kesmek
- sözünün eri
- sözünü tutmak
- sözünü tutmak
- sözünü yabana atmamak
- sözünü yedirmek
- sözünü yemek
- sözü sohbeti yerinde
- sözü tartmak
- sözü uzatmak
- söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir
- söz vermek
- söz yetiştirmek
- söz yok!
Birleşik Kelimeler: söz başı, söz birliği, söz bölüğü, söz bölükleri, söz cambazı, söz dağarcığı, söz dalaşı, söz dizimi, söz düellosu, söz ebesi, söz ehli, söz gelimi, söz gelişi, söz gösterisi, sözgötürmez, söz hazinesi, söz karışıklığı, söz kesimi, söz konusu, söz meydanı, söz misali, söz rüşveti, söz sahibi, söz sırası, söz temsili, söz ustası, söz varlığı, söz yarışı, söz yazarı, söz yitimi, söz zinciri, sözüm ona, sözün kısası, sözüne sahip, acı söz, ağır söz, ara söz, beylik söz, eğri söz, iğneli söz, katı söz, kuru söz, lastikli söz, ön söz, pis söz, sav söz, son söz, tatlı söz, atasözü, namus sözü, şeref sözü
ÖCÜ
- Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş hayalî yaratık, umacı
ÖKÜZ
-
Çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır
Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. - Ömer Seyfettin
- Bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kimse
- Cıvalı zar
Ata Sözleri ve Deyimler
- öküze boynuzu yük olmaz (veya ağır gelmez)
- öküz gibi
- öküz gibi bakmak
- öküz öldü, ortaklık bozuldu (veya bitti)
- öküzün altında buzağı aramak
- öküzün trene baktığı gibi bakmak
Birleşik Kelimeler: öküz arabası, öküz balığı, öküzburnu, öküz damı, öküzdili, öküzgözü, öküz soğuğu, cennet öküzü, haymana öküzü, Tibet öküzü
ÖKSÜZ
-
Anası veya hem anası hem babası ölmüş olan (çocuk)
Anasız kız, han soyu olsa öksüzdür gene / Kapandım bak, senin de ölmeden cenazene - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Kimsesiz
Duvarda bir posta kutusu var / Belki aşk mektupları bekliyor / İçimdeki öksüz daha mı küçüldü / Emekliyor - Halit Fahri Ozansoy
Ata Sözleri ve Deyimler
- öksüz kalmak
Birleşik Kelimeler: öksüz anası, öksüz babası, öksüzdoyuran, öksüzsevindiren
SÖZCÜ
-
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse
Kongrede bunların beş yüz sözcüsü bulunuyordu. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: grev sözcüsü, kanun sözcüsü, yasa sözcüsü
SÖZCÜK
-
Kelime
Can ile ruh sözcükleri çoğu zaman aynı anlamda kullanılıyor. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: sözcük bilimi, sözcük hazinesi, sözcük türü, sözcük vurgusu, anahtar sözcük