[sıfat]

• Akordu olmayan, akort edilmemiş, akordu bozuk

[mecaz]

• Birbirini tutmayan, uyumsuz

[sıfat]

• Yasası olmayan, yasasız

  Yeni kanunu anlamak, dinlemek için önce kanunsuz olmak lazımdır. - Sait Faik Abasıyanık

• Yasaya aykırı

  Kanunsuz bir grev barikatında ilk kurşun senin alnına çarpar. - Çetin Altan

[sıfat]

• Korkusu olmayan, yürekli, gözü pek, pervasız

• Korku vermeyen, tehlikesiz

[sıfat]

• Mantosu olmayan

  Şimdi gel de, bu hepsi birbirine benzeyen karı, kız kalabalığı içinde mantosuz, şapkasız nişanlımı seçebilirsen seç bakalım! - Nazım Hikmet

[sıfat]

• Yöntemsiz

[sıfat]

• Tutkusu olmayan, ihtirassız

[sıfat]

[hukuk]

• Tutuklanmadan yargılanan

[zarf]

• Tutuklanmadan

[sıfat]

• Tortusu olmayan

[sıfat]

• Kurumu olmayan

[sıfat]

• Kusuru olmayan, mükemmel

  Kadının kendi şiir hem kusursuz bir şiir. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

• kusursuz dost arayan dostsuz kalır

[sıfat]

• Kadrosu olmayan

  Kadrosuz eleman.

  Kadrosuz işçiler.

[sıfat]

• Kablosu olmayan

• Kablo olmaksızın bağlantı sağlayan (araç, gereç)

[sıfat]

• Kabuğu olmayan

Ata Sözleri ve Deyimler

• kabuksuz yumurtlatmak

[sıfat]

• Ahlak kurallarına uygun davranmayan, ahlak kurallarını çiğneyen

  Namussuzun üstüne çullanıvermişler. Bir, iki derken makinesini paralamışlar, kendisini de sanırsam. - Nazım Hikmet

[mecaz]

• Kızgınlıkla söylenen bir söz

[zarf]

• Ahlak kurallarına uygun davranmayarak, ahlak kurallarını çiğneyerek

  Namussuz davrananı yaşatmazlar yeraltı dünyasında. - Zeyyat Selimoğlu

[zarf]

• Soluk alamayacak bir biçimde

• Ara vermeden