SUSKUNLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SUSKUNLAŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 184 kelime bulunuyor. 7 harfli SUSKUNLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KUMAŞLI13, AŞILMAK12, AŞINMAK12, AŞIRMAK12, AŞIRTMA12, AŞTIRMA12, ATANMIŞ12, ATIŞMAK12, AKIŞMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, AKSATIŞ12, KIŞLAMA12, KUŞAKLI12, KUŞANMA12, KUŞANTI12, KUŞATMA12, KAKIŞMA12, KAŞIMAK12, KAŞINMA12, KARIŞMA12, KATIŞMA12, MAŞALIK12, ŞIRLAMA12, ŞUTLAMA12, ŞAKIMAK12, TUŞLAMA12, TANIŞMA12, TAKIŞMA12, TAŞIRMA12, TAŞINMA12, TAŞIMAK12, UŞAKLIK12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, ARMUTSU11, ANLAŞIK11, ANLATIŞ11, ASTASIM11, AKIŞKAN11, ALIŞKAN11, ALTIŞAR11, AKKIŞLA11, AKTARIŞ11, KANATIŞ11, KARAŞIN11, KARAKUŞ11, KAŞARLI11, MURASSA11, MASALSI11, NAMUSLU11, SUNULMA11, SUSAMAK11, SUSATMA11, SUSTALI11, SASIMAK11, SATSUMA11, TARANIŞ11, TAŞAKLI11, TAŞRALI11, ASILMAK10, ARMUTLU10, ASTIRMA10, ASLANSI10, ASMALIK10, AKSIRMA10, ISLAMAK10, ISLANMA10, ISLATMA10, KISALMA10, KURULMA10, KURUMAK10, KURUTMA10, KUTSAMA10, KUANTUM10, KAMUSAL10, KARAMSI10, KASILMA10, KASINMA10, MISKALA10, MUSAKKA10, MURATLI10, MASNUAT10, MAKASLI10, NASILSA10, SIRLAMA10, SINAMAK10, SINATMA10, SURATLI10, SULATMA10, SULAMAK10, SULANMA10, SULANTI10, SALKIMA10, SAMANLI10, SANILMA10, SARSMAK10, SATILMA10, SARILMA10, SARINMA10, SALINMA10, SAKINMA10, TISLAMA10, TIRSMAK10, TASARIM10, UTULMAK10, USTALIK10, USLANMA10, UNUTMAK10, USANMAK10, ULUTMAK10, ARINMAK9, ARITMAK9, ANLATIM9, ANMALIK9, ANILMAK9, ANIRMAK9, ANIRTMA9, ANITSAL9, ASTARLI9, ATILMAK9, AKITMAK9, ALINMAK9, AKTARIM9, ISKARTA9, IKLAMAK9, IRAKSAK9, KLASMAN9, KISARAK9, KITLAMA9, KINAMAK9, KINLAMA9, KURTLUK9, KURNALI9, KUTLAMA9, KANIKMA9, KANIRMA9, KARIKMA9, KARILMA9, KARIMAK9, KARINMA9, KARAMUK9, KARINSA9, KALINMA9, KAKILMA9, KAKMALI9, KATILMA9, KASKATI9, KASALIK9, KATMALI9, MUTLAKA9, MARKALI9, MANKURT9, RAKAMLI9, SIRTLAN9, SANATLI9, SARKMAK9, SAKALIK9, TIKAMAK9, TIKANMA9, TINLAMA9, TIKLAMA9, TURLAMA9, TURANLI9, TANIMAK9, TANILMA9, TARAKSI9, TAKSALI9, TAKINMA9, TAKILMA9, UTANMAK9, ULANMAK9, UNLAMAK9, ARKALIK8, ATAKLIK8, KIRANTA8, KANATLI8, KARAKUL8, KARALIK8, KARALTI8, KARTLIK8, SANTRAL8, TARAKLI8, TAKINAK8

ARKALIK

[isim]

  • Sırt dayamaya yarayan yer

    Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra

  • Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç

[eskimiş]

  • Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü

ATAKLIK

[isim]

  • Atak olanın durumu veya atak bir biçimde yapılan iş, davranış, cüret

    Kara Yusuf ve arkadaşlarındaki ataklık halkı sarıyor. - Tarık Buğra

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

KARAKUL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül

KARALIK

[isim]

  • Kara olma durumu
  • Karaya çalan leke

Birleşik Kelimeler: ağzı karalık, bahtı karalık, gözü karalık, yüzü karalık

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

KARTLIK

[isim]

  • Kart olma durumu

[isim]

  • Kart konulan gereç

SANTRAL (Kelime Kökeni: Fransızca central)

[isim]

  • Doğadaki başka enerji türlerini elektrik enerjisine çeviren fabrika

    Elektrik santrali. Nükleer santral.

  • Telefonların bağlı olduğu merkez

    Telefon santrali.

  • Santralci

Birleşik Kelimeler: barajlı santral, hidroelektrik santral, nükleer santral, termik santral, akarsu santrali, atom santrali, beton santrali, elektrik santrali, telefon santrali

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

TAKINAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce

ARINMAK

[nesnesiz]

  • Temizlenmek
  • Katışıksız, arı (I) duruma gelmek

    Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur

[mecaz]

  • Rahatlamak

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ANLATIM

[isim]

  • Anlatma işi
  • Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade

    Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: anlatım bilimi, anlatım bilimsel, anlatım tonu

ANMALIK

[isim]

  • Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar