Sur ile Başlayan Kelimeler

SUR ile başlayan 12 kelime bulunuyor. Başında SUR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sur kelimesinin anlamı nedir? Sur ile biten kelimeler. İçinde sur olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

SURATSIZLIK19

10 Harfli Kelimeler

SURATLILIK14

8 Harfli Kelimeler

SURATSIZ15, SURİYELİ12

7 Harfli Kelimeler

SURATLI10

6 Harfli Kelimeler

SURETA8

5 Harfli Kelimeler

SUR11, SURET7, SURAT7

4 Harfli Kelimeler

SURA6, SURE6

3 Harfli Kelimeler

SUR5

SUR (Kelime Kökeni: Arapça sūr)

[isim]

  • Kale duvarı

    Kıyamet kopar gibi bir velvele koptu, bütün ordu surların üstüne atıldı. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

[halk ağzında]

  • Uğur, alın yazısı, talih

[isim]

  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

SURA (Kelime Kökeni: (Surate şehrinin adından))

[isim]

  • Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

SURE (Kelime Kökeni: Arapça sūre)

[isim]

[din bilgisi]

  • Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri

    İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı. - Memduh Şevket Esendal

SURET (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)

[isim]

  • Görünüş, biçim

    İnsan suretinde bir ağaç.

  • Yazı veya resim kopyası, nüsha

    Bunun bir suretini almalı.

  • Biçim, yol, tarz

    Onlar daimî surette güzeli, iyiyi, doğruyu görmemeye mahkûm olmuşlardır. - Asaf Halet Çelebi

  • İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü

[halk ağzında]

  • Resim, fotoğraf

[eskimiş]

  • Yüz, çehre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • suret almak (veya çıkarmak)
  • sureti haktan görünmek
  • suretine girmek

SURAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)

[isim]

  • Yüz (II)

    Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Somurtkanlık, asık yüzlülük

[mecaz]

  • Soğuk davranma

    Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • surat (veya suratı) bir karış
  • surata bak süngüye davran
  • surat asmak
  • surat etmek
  • suratı bir karış asılmak
  • suratı değişmek
  • suratı kasap süngeriyle silinmiş
  • suratına indirmek
  • suratından düşen bin parça olmak
  • suratını dağıtmak
  • suratını ekşitmek (veya buruşturmak)
  • suratı sirke satmak
  • surat kalmamak
  • surat mahkeme duvarı

Birleşik Kelimeler: surat düşkünü, asık surat, çatık surat, ekşi surat, kepçe surat

SURETA (Kelime Kökeni: Arapça ṣūretā)

[zarf]

  • Görünüşe göre, görünüşte
  • Yalandan

SURATLI

[sıfat]

  • Yüzü ...-yı andıran

    Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi. - İhsan Oktay Anar

Birleşik Kelimeler: kösele suratlı, meşin suratlı, muşmula suratlı

SURUÇ

[isim]

  • Şanlıurfa iline bağlı ilçelerden biri

SURİYELİ

[isim]

  • Suriye halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

SURATSIZ

[sıfat]

  • Somurtkan
  • Çirkin

    Gülsüm adında, suratsız, yelloz bir kız bulmuştu. - Ercüment Ekrem Talu

  • Aksi, huysuz

SURATSIZLIK

[isim]

  • Somurtkan olma durumu

    Kumandan yaradılıştan yumuşak adam. Zorla suratsızlık olmuyor. - Memduh Şevket Esendal