SUNTIRAÇ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SUNTIRAÇ harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli SUNTIRAÇ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

RUSÇA10, SIRÇA10, SIÇAN10, USANÇ10, UÇARI10, ARTÇI9, ÇINAR9, TURAÇ9, UTANÇ9, ISTAR7, NASIR7, RASIT7, SIRAT7, SURAT7, SUNTA7, SANRI7, SATIN7, SATIR7, ARTIN6, NATIR6, RAUNT6, TRANS6, TURNA6, TURAN6, TANRI6

ARTIN

[isim]

[kimya]

  • Katyon

NATIR (Kelime Kökeni: Arapça nāṭir)

[isim]

  • Kadınlar hamamında hizmet eden ve müşterileri yıkayan kadın

Birleşik Kelimeler: natır nalını

RAUNT (Kelime Kökeni: İngilizce round)

[isim]

  • Boks vb. spor karşılaşmalarında devrelerden her biri

TRANS (Kelime Kökeni: Fransızca transe)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Medyumların ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu
  • Kendinden geçme, içinde bulunduğu ortamdan başka bir dünyaya veya havaya geçme

    Mükrimin Hoca trans hâline girer, o gazanın kahramanları ile özdeşleşir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • transa geçmek (veya girmek)

TURNA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş (Grus grus)

    İki turnam gelir aklı karalı / Birin avcı vurmuş biri yaralı - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • turnayı gözünden vurmak

Birleşik Kelimeler: turnaayağı, turna balığı, turnagagası, turnageçidi, turnagözü, turna katarı, turna kırı, telli turna, Mısır turnası

TURAN (Kelime Kökeni: Farsça tūrān)

[isim]

  • Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı
  • Türklerin Orta Asya'daki en eski yurtları

TANRI

[isim]

[din bilgisi]

  • Çok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilah

Birleşik Kelimeler: tanrıtanımaz, çok tanrılı

[isim]

[din bilgisi]

  • Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Yaradan, Allah, Rab, İlah, Mevla, Halik, Hüda, Hu, Oğan

    İnsanlar Tanrı rahmeti olan yağmurun yüzünü çoktan unutmuşlardı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Tanrı'nın günü
  • Tanrı'ya şükür
  • Tanrı aşkına
  • Tanrı korusun
  • Tanrı yarattı dememek

Birleşik Kelimeler: tanrı bilimi, Tanrı kayrası, Tanrı misafiri, Tanrı vergisi, çok tanrıcı, kamu tanrıcı, tek tanrıcı, tüm tanrıcı

ISTAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[halk ağzında]

  • Halı, kilim dokunan tezgâh

NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)

[isim]

  • En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri

    Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasır bağlamak (veya tutmak)
  • nasırına basmak

Birleşik Kelimeler: nasır yakısı

RASIT (Kelime Kökeni: Arapça rāṣid)

[isim]

[eskimiş]

[gök bilimi]

  • Gözlemci

SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)

[isim]

  • Sırat köprüsü

[eskimiş]

  • Yol

Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü

SURAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)

[isim]

  • Yüz (II)

    Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Somurtkanlık, asık yüzlülük

[mecaz]

  • Soğuk davranma

    Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • surat (veya suratı) bir karış
  • surata bak süngüye davran
  • surat asmak
  • surat etmek
  • suratı bir karış asılmak
  • suratı değişmek
  • suratı kasap süngeriyle silinmiş
  • suratına indirmek
  • suratından düşen bin parça olmak
  • suratını dağıtmak
  • suratını ekşitmek (veya buruşturmak)
  • suratı sirke satmak
  • surat kalmamak
  • surat mahkeme duvarı

Birleşik Kelimeler: surat düşkünü, asık surat, çatık surat, ekşi surat, kepçe surat

SUNTA (Kelime Kökeni: Arapça ṣunʿī + Farsça taḫte)

[isim]

  • Doğramacılıkta kereste olarak kullanılan, sıkıştırılmış talaş ve yongadan yapılan tahta

SANRI

[isim]

[ruh bilimi]

  • Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon

    Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan

SATIR (Kelime Kökeni: Arapça saṭr)

[isim]

  • Bir sayfa üzerinde yan yana gelen kelimelerden oluşan ve alt alta sıralanmış her bir dizi

    İki dakika süren bu duygusuzluktan sonra bu üç dört satırın cehennemî manaları anlaşılmaya başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: satır arası, satır başı, satır satır, satır sonu

[isim]

  • Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir bıçak türü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • satır atmak