SULTANOĞLU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

SULTANOĞLU harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli SULTANOĞLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

OĞUL13, UĞUT13, OTAĞ12, OĞAN12, OTSU7, SUNU7, SULU7, USLU7, USUL7, ULUS7, LASO6, ONLU6, OTLU6, OLTU6, SUNA6, SUAL6, TULU6, USTA6, UTLU6, ANOT5, ANUT5, ATOL5, ALTO5, LOTA5, NOTA5, NATO5, ONAT5, OLTA5, SALT5, TAUN5, ULAN5

ANOT (Kelime Kökeni: Fransızca anode)

[isim]

[fizik]

  • Artı uç

Birleşik Kelimeler: anot başlığı, anot kablosu

ANUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿanūd)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İnatçı

    Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi. - Ömer Seyfettin

ATOL

[isim]

[denizcilik]

  • Mercan adası

ALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca alto)

[isim]

[müzik]

  • Viyola
  • Kontralto

LOTA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)

NOTA (Kelime Kökeni: İtalyanca nota)

[isim]

[müzik]

  • Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret

    Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Muhtıra

    Bu notaya verdiğim kısa bir cevapta, Mudanya Konferansını kabul ettiğimi bildirdim. - Atatürk

NATO (Kelime Kökeni: Rumca)

[sıfat]

  • `Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa` anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz

ONAT

[sıfat]

[eskimiş]

  • Özenli, düzgün, uygun
  • Yararlı
  • Dürüst, iyi ahlaklı

OLTA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü
  • Balık avlamada kullanılan, ucuna çengelli iğne takılı, çoğunlukla naylon tellerden veya at kuyruğu kılından yapılmış iplik

    Oltanın ucuna bir şeyler takılmış olmalıydı. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Hile, düzen, oyun, yem

    Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olta atmak
  • oltaya düşmek
  • oltaya gelmek
  • oltaya takılmak
  • oltaya vurmak
  • oltayı yutmak

Birleşik Kelimeler: olta balığı, olta iğnesi, olta takımı, el oltası

SALT

[sıfat]

  • İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak

    Çelişkileri salt geleneklerin, törenin, eğitimin bir sonucu saymışızdır. - Adalet Ağaoğlu

[felsefe]

  • İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı

[zarf]

  • Yalnızca

    Sanat adına konuşmakta kendinde hak gören, her konuştuğunu da salt doğrudur diye karşısındakine kabullendirmek isteyen kimseler sardı etrafımızı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: salt çoğunluk, salt değer, salt nem, salt sıcaklık, salt sıfır

TAUN (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿūn)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Veba

ULAN

[ünlem]

[kaba konuşmada]

  • Ey

    Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be! - Memduh Şevket Esendal

  • Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü

    Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı. - Sait Faik Abasıyanık

LASO (Kelime Kökeni: Fransızca lasso)

[isim]

  • Kement

ONLU

[sıfat]

  • On parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden on tane bulunan

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda on işaretini taşıyan kâğıt veya pul

    Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir. - Haldun Taner

OTLU

[sıfat]

  • Otu olan

    Ona çok güzel, sulak, otlu bir ova buldum. - Yaşar Kemal

Birleşik Kelimeler: otlu bağa, otlu peynir