SULTANBEYLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SULTANBEYLİ harflerini içeren 5 harfli 70 kelime bulunuyor. 5 harfli SULTANBEYLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SUBYE11, SUBAY11, ABİYE9, BİYEL9, BİTEY9, BİLYE9, BEYİT9, BEYİN9, BEYAN9, İLBAY9, SABUN9, UYSAL9, ABULİ8, BASİT8, BASİL8, BASEN8, BESNİ8, BESİN8, İSYAN8, LİBAS8, SLAYT8, SABİT8, SEYİT8, SEBAT8, SEBİL8, YASİN8, BİLET7, BALET7, BELLİ7, BELİT7, BENLİ7, ENAYİ7, İBATE7, LİYAN7, LEYLİ7, NİYET7, NEBAT7, SUNTA7, SULTA7, TENYA7, TAYİN7, YELİN7, YELLİ7, YENLİ7, ASLEN6, ALTES6, İSALE6, İSNAT6, LİSAN6, LİSTE6, LANSE6, NESİL6, SİNLE6, SİLLE6, SATEN6, SENİT6, TASNİ6, TENİS6, TELSİ6, TELİS6, ALENİ5, İLLET5, LİNET5, LANET5, LATİN5, NİTEL5, TALİL5, TELLİ5, TELİN5, TEALİ5

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)

[isim]

  • Hastalık

    Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Hastalık derecesine varan alışkanlık

    Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Bozukluk

    Bu radyonun bir illeti var.

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)

[eskimiş]

[felsefe]

  • Sebep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • illet etmek
  • illet olmak

Birleşik Kelimeler: köstebek illeti

LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)

[isim]

[eskimiş]

  • İshal

LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)

[isim]

  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]

  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!

LATİN

[isim]

  • İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse
  • Latin halkları

Birleşik Kelimeler: Latin çiçeği, Latin dilleri, Latin halkları, Latin harfleri, Latin yelkeni

NİTEL

[sıfat]

  • Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif

TALİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīl)

[isim]

[eskimiş]

  • Sebep gösterme

[felsefe]

  • Tümdengelim

Birleşik Kelimeler: hüsnütalil

TELLİ

[sıfat]

  • Teli olan
  • Teller takınmış, telle süslenmiş

    Telli gelin.

Birleşik Kelimeler: telli balıkçıl, telli çalgılar, telli duvaklı, telli otobüs, telli pullu, telli sazlar, telli turna, çiftetelli, ikitelli, onikitelli, üçtelli

TELİN (Kelime Kökeni: Arapça telʿīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telin etmek

Birleşik Kelimeler: telin mitingi

TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)

[isim]

[eskimiş]

  • Yükselme, yücelme

ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)

[zarf]

  • Kök veya soy bakımından

ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)

[isim]

  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
  • Bu unvanı taşıyan kimse

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Akıtma

İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)

[isim]

  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme

[mecaz]

  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu

LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)

[isim]

  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan