SUBAYLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SUBAYLIK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli SUBAYLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "subaylık ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Subaylık olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SUBAY11,
ASLIK
- Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
ASKLI
- Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)
ISLAK
-
Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan
Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış
Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin
KASLI
- Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli
SULAK
-
Suyu olan, suyu bol (yer)
Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
- Kuşlar için su konulan küçük kap
Birleşik Kelimeler: sulak alan
SALIK
- Tavsiye
- Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber
Ata Sözleri ve Deyimler
- salık vermek
Birleşik Kelimeler: alık salık
SAKLI
-
Saklanmış olan
En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Elde tutulan, mahfuz
Her hakkı saklıdır.
- Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen
-
Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi
Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: saklı yazı
AYLIK
-
Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş
Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir ay içinde olan
Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir ay süren, mahiye
Aylık iş.
-
Ayda bir kez yapılan veya çıkan
Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.
-
Belirli aydan beri var olan
Üç aylık çocuk.
- Bir ay için
Ata Sözleri ve Deyimler
- aylığa geçmek
- aylık almak
- aylık bağlamak
- aylık vermek
Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı
BULAK
- Kaynak, pınar
BALKI
- Ağrı, sancı
- Güzel, süslü, parlak
BALIK
-
Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı
Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam
Ata Sözleri ve Deyimler
- balığa çıkmak
- balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
- balık baştan avlanır
- balık baştan kokar
- balık kavağa çıkınca
Birleşik Kelimeler: balık adam, balık bilimi, balık çorbası, balıketi, balık eti, balıkgözü, balıkhane, balık istifi, balık kartalı, balıknefesi, balık otu, balık pazarı, balıksırtı, balık sütü, balık tabağı, balık tutkalı, balık unu, balık yağı, balık yemi, balık yumurtası, acı balık, akbalık, alabalık, antenli balık, bıyıklı balık, dikenli balık, kalaybalık, karabalık, sarıbalık, topbaş balık, zırhlı balık, ada balığı, akya balığı, amber balığı, atbalığı, ateş balığı, ay balığı, ayı balığı, balon balığı, berber balığı, cennet balığı, çaça balığı, çarpan balığı, çupra balığı, dil balığı, domuz balığı, dülger balığı, engel balığı, fener balığı, fıçı balığı, flandra balığı, fulya balığı, gölge balığı, gümüş balığı, gün balığı, Güneybalığı, inci balığı, Japon balığı, kadırga balığı, kâğıt balığı, kalkan balığı, kamer balığı, kaya balığı, kayış balığı, kedi balığı, keler balığı, kemane balığı, kılıç balığı, kırlangıç balığı, kiliz balığı, kolan balığı, köpek balığı, kum balığı, kurbağa balığı, kurdele balığı, lodos balığı, marangoz balığı, maymun balığı, mercan balığı, mersin balığı, mürekkep balığı, nisanbalığı, olta balığı, öküz balığı, ördek balığı, pamuk balığı, papaz balığı, pervane balığı, peygamber balığı, pisi balığı, saban balığı, sabun balığı, sandık balığı, somon balığı, şerit balığı, taş balığı, tavuk balığı, testere balığı, ton balığı, torpil balığı, turna balığı, turşu balığı, tütün balığı, uyuşturan balığı, üzgün balığı, yapışkan balığı, yaygı balığı, yayın balığı, yelken balığı, yılan balığı, kemikli balıklar, yassı balıklar, köpek balıkları, mersin balıkları
- Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı
KABUL (Kelime Kökeni: Arapça ḳabūl)
-
Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
Başımı kaşıyacak vaktim yok. Kabul saatlerine dikkat oluna! - Nazım Hikmet
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama
-
Bir yere alınma
Okula kabulüm için dilekçe verdim.
- Akseptans
Ata Sözleri ve Deyimler
- kabul etmek (veya eylemek)
- kabul görmek
Birleşik Kelimeler: kabul günü, kabul kredisi, kabul odası, kabul resmi, kabul salonu, kabul töreni, kabul yeri, hüsnükabul, kayıt kabul, ön kabul, resmikabul
LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)
-
Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa
- Bir kimseye uygun olan, yaraşan
Ata Sözleri ve Deyimler
- layığını bulmak
- layık görmek
- layık olmak
BASKI
-
Bir eserin basılış biçimi veya durumu
Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bası sayısı
Bu gazetenin baskısı yüz bindir.
-
Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri, edisyon
Sözlüğün yeni baskısı.
-
Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı
Etek baskısı.
-
Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık. - Necati Cumalı
- Bir maddeyi sıkıp ezen alet
- Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres
- Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu
Ata Sözleri ve Deyimler
- baskı altında tutmak
- baskıda kalmak
- baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
- baskı yapmak
Birleşik Kelimeler: baskı grubu, baskı kalıbı, baskı resim, baskı sayısı, düz baskı, ipek baskı, lüks baskı, oyma baskı, taş baskı, ters baskı, toplumsal baskı
BASIK
-
Basılmış, yassılaşmış
Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Çok yüksek olmayan, alçak
Arka sokağa bakan, dar, basık tavanlı, ışıksız bir yerdi. - Peyami Safa
-
Kısık
Onun sesi de aynı şekilde basıktı. - Tarık Buğra