STRÜKTÜREL Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
STRÜKTÜREL harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli STRÜKTÜREL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KÜSÜ9,
TERK (Kelime Kökeni: Arapça terk)
- Bırakma, ayrılma
- Vazgeçme
- Bakmama, ihmal etme
Ata Sözleri ve Deyimler
- terk etmek
REST (Kelime Kökeni: Fransızca reste)
- Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü
- Karşı çıkış
Ata Sözleri ve Deyimler
- rest çekmek
- resti görmek
STER (Kelime Kökeni: Fransızca stère)
- Yığın durumundaki yakacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit hacim ölçüsü birimi
SERT (Kelime Kökeni: Farsça serd)
-
Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı
Sert tahta.
-
Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen
Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor. - Tarık Buğra
-
Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı
Sert iklim. Sert hava.
-
Güçlü kuvvetli
Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı
Sert şarap. Sert tütün.
-
Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan
Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı. - Memduh Şevket Esendal
- Gönül kırıcı, katı, ters
-
Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde
Ben de ona bile bile sert çıkıştım. - Ahmet Kabaklı
-
Hırçın, öfkeli, hiddetli
Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Titizlikle uygulanan, sıkı
Sert bir yönetim.
- Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız
Ata Sözleri ve Deyimler
- sert çıkmak
Birleşik Kelimeler: sert buğday, sert damak, sert doku, sert su, sert tabaka, sert ünsüz, sert zar, tatlı sert
TEST (Kelime Kökeni: İngilizce test)
- Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
-
Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü
O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir. - Haldun Taner
- Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
- Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması
Ata Sözleri ve Deyimler
- test etmek
Birleşik Kelimeler: gebelik testi, kalibrasyon testi, kurbağa testi, tüberkülin testi, zekâ testi
TERS
- Gerekli olan duruma karşıt, zıt
-
Bir şeyin içe gelen yanı, arkası
Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu. - Çetin Altan
-
Kesici bir aletin kesmeyen yanı
Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar. - Memduh Şevket Esendal
-
Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz
Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert
Ters adamın işi de ters gider. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir şeyin aksi, karşıtı
Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ters anlamak
- ters düşmek
- ters gitmek
- tersi dönmek
- tersinden okumak
- tersine çevirmek
- tersine dönmek
- tersine gitmek
- ters tarafından kalkmak
Birleşik Kelimeler: ters açı, ters baskı, tersbeşik, ters düz, ters evirme, ters pers, ters ters, ters yüz, şeytantersi
- Hayvan pisliği
ETÜT (Kelime Kökeni: Fransızca étude)
- Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma
- Ön çalışma
- Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı
-
Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışmaları, mütalaa, müzakere
Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- etüt etmek
Birleşik Kelimeler: etüt odası
KÜLT (Kelime Kökeni: Fransızca culte)
- Din (I)
- Yerel özellikler taşıyan dinî törenler
- Belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb
KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)
- Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
-
Yeryüzü, dünya
Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi
- Madenci ocağı, maden fırını
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
KÜRT
- Ön Asya'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse
TÜRK
-
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse
Ne mutlu Türk'üm diyene! - Atatürk
-
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse
Ben bir Türk'üm, dinim, cinsim uludur. - Mehmet Emin Yurdakul
Birleşik Kelimeler: Türk aksağı, Türk biberi, Türk Cumhuriyetleri, Türk eli, Türk kahvesi, Türkkâri, türkkıyması, türkkupası, Türk meşesi, Göktürk, Göktürk harfleri, yeni Türk harfleri, Ahıska Türkleri, Mesket Türkleri, Azerbaycan Türkü
TÜRE
- Adalet
TRÜK (Kelime Kökeni: Fransızca truc)
-
Sinema veya tiyatroda teknik ustalıkla yapılan gösteri
Eleştirmenlerce sırf bir orijinalite trüğü olarak değerlendiriliyordu. - Haldun Taner
ÜLKE
-
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket
Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Devlet
Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge
Sonsuzluk ülkesi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ülke açmak
Birleşik Kelimeler: ülkeler arası, ülkeler coğrafyası, başülke, eksen ülke, merkezî ülke, sanayi ülkesi, bağlantısız ülkeler, bloksuz ülkeler, üçüncü dünya ülkeleri
LÜKS (Kelime Kökeni: Fransızca luxe)
-
Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat
Lüksleri, rahatları, eğlenceleri yerindedir. - Necati Cumalı
-
Gösterişli, şatafatlı olan
Bu lüks lokantada öğle yemeği yiyor. - Tarık Buğra
-
Gereksinim dışı olan
Bildiğim kadarıyla o, lüks tüketime girecek harcamalara karşı idi. - Adalet Ağaoğlu
- Aşırı, fazla olan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... lüksü olmamak
Birleşik Kelimeler: lüks baskı, lüks hayat, lüks koltuk, lüks mevki, lüks tarife
- Aydınlatma ölçü birimi
-
Hava basınçlı bir tür petrol lambası, lüks lambası
Lüksün kuvvetli ışığı altında saçları ve yüzü bembeyaz, gözleri kamaşmış. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: lüks lambası, lüksmetre