STRÜKTÜRALİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

STRÜKTÜRALİZM harflerini içeren 5 harfli 80 kelime bulunuyor. 5 harfli STRÜKTÜRALİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SÜZÜK13, TÜZÜK12, ÜZLÜK12, MÜZİK11, SÜMÜK11, SÜRÜM11, ZÜKAM11, KÜRSÜ10, SÜLÜK10, SÜTLÜ10, TÜMÜR10, TÜTSÜ10, TÜRÜM10, ÜSTLÜ10, ZÜRRA10, İLZAM9, KİMÜS9, KÜTLÜ9, MİRZA9, MARİZ9, MATİZ9, TİMÜS9, TÜRLÜ9, TÜRKÜ9, TAZİM9, ZAMİR9, ZALİM9, İKRAZ8, KİLÜS8, KİRAZ8, MÜRİT8, MÜRAİ8, MÜLKİ8, SÜRAT8, STATÜ8, TARİZ8, ÜSTAT8, İSLAM7, İMSAK7, KÜRİT7, KÜRAR7, MİLAS7, MİSAL7, MİSAK7, MİRAS7, MAKSİ7, SALİM7, SAKİM7, TÜRKİ7, ASTİK6, İRSAL6, İKMAL6, İKRAM6, KLİMA6, KAMİL6, KASTİ6, KARST6, LASKİ6, MİLAT6, MİRAT6, MALİK6, MARKİ6, START6, SALİK6, SAKİT6, SAKİL6, SATİR6, TAMİR6, TAMİK6, TALİM6, TAKSİ6, TAKİM6, İKRAR5, KATİL5, RAKİT5, TİRAT5, TARİK5, TALİK5, TAKTİ5, TATİL5

İKRAR (Kelime Kökeni: Arapça iḳrār)

[isim]

[eskimiş]

  • Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme
  • Bildirme
  • Benimseme, onama, kabul, tasdik

    Sükût ikrardan gelir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikrar etmek
  • ikrar vermek

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

TİRAT (Kelime Kökeni: Fransızca tirade)

[isim]

[tiyatro]

  • Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
  • Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi

    Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti. - Refik Halit Karay

  • Uzun ve tumturaklı konuşma

    Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır. - Haldun Taner

TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yol

TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Asma, yukarı kaldırma
  • Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
  • Belli bir zamana bırakma, erteleme
  • Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri

[sıfat]

  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek

TAKTİ (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kesme, parçalama

[edebiyat]

  • Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takti etmek

TATİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿṭīl)

[isim]

  • Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme

    Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor. - Nazım Hikmet

  • Okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem

    Yakında dönmesi lazım. Sömestir tatili sona eriyor. - Ahmet Ümit

  • Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre

    Beni tatili geçirmek üzere evlerine davet ettiler. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatile girmek
  • tatil etmek
  • tatil olmak
  • tatil yapmak

Birleşik Kelimeler: tatil köyü, adli tatil, hafta tatili, öğle tatili

ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

[argo]

  • Pezevenk

İRSAL (Kelime Kökeni: Arapça irsāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Gönderme

İKMAL (Kelime Kökeni: Arapça ikmāl)

[isim]

  • Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme

    Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş. - Attila İlhan

  • Bitirme

[askerlik]

  • Geri hizmet

[edebiyat]

  • Cümlenin, dizenin anlamını sonra gelen cümle veya dize ile tamamlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikmale bırakmak
  • ikmale kalmak
  • ikmal etmek

Birleşik Kelimeler: ikmal imtihanı

İKRAM (Kelime Kökeni: Arapça ikrām)

[isim]

  • Konuğu ağırlama
  • Bir şeyi armağan olarak verme, sunma

    Üstat, bunların ikram olduğunun farkında değildi. - Çetin Altan

  • Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim
  • Sunulan şey

    Konuklarına ikramları çoktu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikramda bulunmak
  • ikram etmek
  • ikram görmek

Birleşik Kelimeler: izazuikram, izzetüikram

KLİMA (Kelime Kökeni: Fransızca climat)

[isim]

  • Soğuk veya sıcak hava vererek kapalı bir yerin havasını değiştiren elektrikli araç, iklimleme cihazı

KÂMİL (Kelime Kökeni: Arapça kāmil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel, olgun

KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)

[sıfat]

  • Bilerek, isteyerek yapılan

[zarf]

  • Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek